Merkez Bankası’nın yerinde olmak istemezdim
2025 için Türkiye ekonomisinin tartışmasız en önemli konusu enflasyonla mücadeleye ilişkin alınan neticeler olacaktır. Bu mücadelede başarısız olunması durumunda ekonomi yönetimi üstündeki baskılar muhtemelen çok artacak.
Bu baskılar istisnasız her kesiminden gelecektir. Bazı muhtemel serzenişler;
-Halk: “Bu kadar zamandır kemer sıkıyoruz, hala enflasyonu düşüremediniz.”
Reel Sektör: “Enflasyonla mücadele için faizleri bu kadar uzun süre yüksek tuttunuz, finansmana erişemez olduk, hala bir başarı yok ortada.”
-İhracatçı – Turizmci: “Enflasyonu düşürmek için kuru bu kadar fazla baskıladınız, mallarımız dolar bazında pahalılandı, rekabet gücümüzü kaybettik, hala kuru baskılamaya devam ediyorsunuz!”
-Siyasetçi: “Uyguladığınız politika toplumun bütün kesimlerini ekonomik olarak kötüleştirdi, sandıkta bunun bedelini ben ödeyeceğim. Üstüne bir de enflasyon istediğimiz yere gelmedi.”
İşte bu yukarıdaki cümleleri duymamıza sebep olacak iki tane veri var. Bunlar ocak ve şubat enflasyon oranları. Aralık enflasyonu malum beklentilerin altında geldi ve aylık %1.03 oldu ve yılı D.38 oranıyla kapattık. Bu seviyede bir enflasyon oranına sahip ülke sayısı dünyada iki elin parmaklarını geçmez. Ve........
© Dünya
