Devrim topraklarını canlandırmak
Yirminci yüzyıl imparatorlukların tarih sahnesinden silinmesi ve ulus devletlerin sahneye çıkışı ile başlamıştı. Birinci dünya savaşı ve sonrasında anayurdumuz yorgun, bitap düşmüş, işgallerle boğuşmaya başlamış tam parçalanma tehlikesi ile yüzleşmişti. Yeniden birlik ve beraberliğin canlandırılması gerekiyordu.
Bu topraklar devrim topraklarıydı, imparatorluğun neredeyse her bir köşesinde savaşmış vatansever subaylar halkıyla bütünleşerek tüm farklılıkları ortak paydada bir araya getirerek sağlam bir irade ile vatanlarını kurtaracaklardı. Yaşananlar aslında bir Türk Devrimi’ydi. Üzerinde yaşayan tüm farklılıklarıyla Türkiye’de bu devrimi bu toprakların bağrından çıkan evlatlar gerçekleştirmişti. Türkler tarih sahnesinden silinmek üzereyken hiç geri dönmemek üzere geri dönmüşlerdi.
Cumhuriyetimizin Kurucusu ve Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ebedi Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1935 yılında o zamanki adı ile Halk Fırkası’nın Dördüncü Büyük Kurultayı’nın açış konuşmasında o büyük dizelerini........
© Dünya
