Alman sanayisi, uluslararası yatırımcılar ve “yereller” karşısında Türk sanayisi
“Alemin keyfi yerinde yine maşallah, Bize de bir gün kader güler, güler inşallah, Böyle gelmiş böyle gidecek, korkarım vallah” Erkin Koray
Dünyanın öncü ekonomilerinde iki kritik dinamiğe odaklanıyoruz:
-ABD’de Trump’ın çiftçilerle sıkı bağı,
-Almanya’da yeni koalisyon hükümetinin sanayi odaklı politikaları.
Bu iki gelişme, önümüzdeki dönemde küresel ekonomik ve jeo-politik atmosferi şekillendirirken gıda fiyatları ve sınai üretim üzerinden Türkiye’nin dez-enflasyon hedeflerini de doğrudan ilgilendiriyor.
Trump’ın başkanlığı kazanmasıyla ABD’de çiftçi güveni zirveye oturdu. Çin ile yaşanan ticari belirsizlik ve fiyat baskıları çiftçileri kısa vadede zorlamasına rağmen, ABD çiftçisi Trump’ın uzun vadede koşulları lehine çevireceğine inanıyor. Kısa dönem zararın uzun dönem kara dönüşeceği kanısında.
Örneğin, Trump biyo-yakıt mevzuatında soya çiftçisini destekleyecek şekilde tavır takınınca soya yağı 1974 yılından beri en sert rallisini gerçekleştirdi. Normal şartlarda Brezilya çiftçisinin güçlenmesi gerekirken, tam tersi bir tablo görüyoruz: ABD çiftçisi kendinden emin, Brezilya’da ise tarım kredileri sorunlu hâlde ve iflaslar artışta.
Almanya, II. Dünya Savaşı sonrasında nadir görülür şekilde iki yıl üst üste daraldıktan sonra yeni bir başlangıç yapıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) faizleri hızla indirirken, reel sektör verileri 2022’den beri en yüksek seviyelere çıktı.........
© Dünya
