menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alman sanayisi, uluslararası yatırımcılar ve “yereller” karşısında Türk sanayisi

17 6
30.06.2025

“Alemin keyfi yerinde yine maşallah, Bize de bir gün kader güler, güler inşallah, Böyle gelmiş böy­le gidecek, korkarım vallah” Erkin Koray

Dünyanın öncü ekonomilerin­de iki kritik dinamiğe odaklanı­yoruz:

-ABD’de Trump’ın çiftçilerle sı­kı bağı,

-Almanya’da yeni koalisyon hü­kümetinin sanayi odaklı politi­kaları.

Bu iki gelişme, önümüzdeki dö­nemde küresel ekonomik ve je­o-politik atmosferi şekillendirir­ken gıda fiyatları ve sınai üretim üzerinden Türkiye’nin dez-enf­lasyon hedeflerini de doğrudan ilgilendiriyor.

Trump’ın başkanlığı kazanma­sıyla ABD’de çiftçi güveni zirveye oturdu. Çin ile yaşanan ticari be­lirsizlik ve fiyat baskıları çiftçi­leri kısa vadede zorlamasına rağ­men, ABD çiftçisi Trump’ın uzun vadede koşulları lehine çevirece­ğine inanıyor. Kısa dönem zara­rın uzun dönem kara dönüşeceği kanısında.

Örneğin, Trump biyo-yakıt mevzuatında soya çiftçisini des­tekleyecek şekilde tavır takının­ca soya yağı 1974 yılından beri en sert rallisini gerçekleştirdi. Nor­mal şartlarda Brezilya çiftçisinin güçlenmesi gerekirken, tam tersi bir tablo görüyoruz: ABD çiftçisi kendinden emin, Brezilya’da ise tarım kredileri sorunlu hâlde ve iflaslar artışta.

Almanya, II. Dünya Sava­şı sonrasında nadir görülür şe­kilde iki yıl üst üste daraldık­tan sonra yeni bir başlangıç ya­pıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) faizleri hızla indirirken, reel sektör verileri 2022’den be­ri en yüksek seviyelere çıktı.........

© Dünya