Depremlerle yeniden yüzleşirken: Blok zincir afetlere çözüm olabilir mi?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusu, İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle gölgelendi. Büyük bir yıkım olmasa da dijital kırılganlığımız ortaya çıktı. İletişim aksadı, şebekeler çöktü, internet yavaşladı. Yalnızca birkaç saniyelik bir sarsıntı, dijital altyapımızda büyük sorunlar yarattı.
Bu durum, akıllara şu soruyu getirdi: Olası bir afette aynı sorunları yaşamamak için ne yapmalı? Ülkemizin 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta yaşadığı deprem felaketinde sadece binalar değil, şehirler çöktü, on binlerce insanımız hayatını kaybetti. O gün bir başka kayıp da iletişimde yaşandı, yardım çağrıları ulaştırılamadı, konum bilgileri paylaşılamadı, dijital altyapı kısmen bloke oldu.
Acısını hala yüreğimizde taşıdığımız depremler bize veri akışının ne kadar hayati önem taşıdığını öğretti. Ancak görüyoruz ki dijital altyapıyı farklı teknolojilere taşımak kriz anında sistemin çalışabilmesi için çok önemli. Bu noktada, blok zincir teknolojisi merkeziyetsiz, güvenli ve kesintisiz yapısıyla afet anlarında ihtiyaç duyulan en kritik unsur olan güvenilir bilgi akışını mümkün kılıyor. Afet sonrası süreçlerde, yardım başvuruları, bağış takibi, hasar tespitleri gibi binlerce kritik veri kaydı yapılır.
Ancak merkezi sistemin çökmesi halinde bu bilgiler kaybolabilir ya da........
© Dünya
