Bir Varmış Bir Yokmuş!
Hikâye bundan yaklaşık elli yıl önce yazılmış.
Ankara’nın dehlizlerinde kara ciltli bir deftere kapkara yüzlü insanlar tarafından bir şeyler karalanmıştı o gün.
Hikâye Ankara’da başlayınca karadan daha uygun bir renk seçmek abes olurdu ve hikâye de
aslına uygun bir renkle başladı. Siyasalda okuma kısmına bakılırsa tapu kadastroda çalışma
durumunda bir tezatlık var gibi gibi.
Sonra Urfa’nın bir köyünde kendi tabiriyle annesinin babasını adam yerine koymadığı bir
evde yetişen birinin “bütün bir istihbaratı kullandım” ifadesi Keloğlan’ın padişahın güzel
kızını almak kadar meşakkatli görünüyordu. Hem Keloğlan da bir Kürt masalı kahramanı değildi netekim. Ancak bizimkinin annesinin Türk(!) olmasından mı yoksa işin arkasında başka saikler mi var bilinmez. Kahramanımız Kürt masal kahramanı Siyabend dururken Keloğlan’ın rolünü kendisine daha uygun görmüş ve MİT başkanının kızına göz koymuş. Göz koymakla da kalmamış, turnayı gözünden vurmuş. Ancak aradan yaklaşık elli yıl geçtikten sonra görülen o ki kahramanımız turnayı gözünden vurmakla kalmamış, elli yıl önce........
© Doğruhaber
