Yeni çözüm süreci ve havanda su dövmek
Geçtiğimiz günlerde Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan’ı DEM grubunda konuşarak PKK’yı tasfiye ettiğini açıklamaya davet etmesinin ardından, Abdullah Öcalan ile görüşen yeğeni Ömer Öcalan, yaptığı paylaşımda amcasının şöyle dediğini aktarmıştı:
“Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.”
25 yıldan beridir İmralı’da hükümlü bulunan ve PKK’nın yönetimiyle hiçbir şekilde iletişim içinde olmayan Abdullah Öcalan’ın bu güce sahip olup olmadığını zaman gösterecektir. 2013 yılı Nevruz kutlamalarında da kendisinde vehmettiği teorik ve pratik güce güvenerek yazdığı mektubunda da PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmış, ancak çağrısı PKK tarafından sabote edilmişti. Aradan geçen 10 yıl içinde değişen bir şey olmadığına göre tekrar bu güce erişebilmiş midir, elbette hayır!
Apo’nun, cezaevinden çıkıp özgürlüğüne kavuşmak için “Umut hakkı”nı en güzel şekilde değerlendirmek isteyeceğini tahmin etmek zor değil. Türkiye’ye getirildiğinde, devletin vereceği her türlü göreve hazır olduğunu söyleyen birisinin, cezaevinden tabutla çıkmamak için her türlü tavize hazır olduğunu söylemek zor olmasa gerek. Ancak Apo’nun elindeki PKK kartı, bizzat PKK tarafından sabote edildiği için verecek başka bir........
© Doğruhaber
visit website