menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Günümüzün Bekri Mustafa’sı

23 0
02.03.2025

Hikâye edilir. Tabii bu tür hikâyelerin çok farklı versiyonları olduğu gibi çok sağlam kaynak ve ravileri de yoktur. Bundan gaye ders ve ibret alınmasıdır.

İşte bu hikayelerden birisi de Bekri Mustafa’nın hikayesidir.

Bekri Mustafa, 1593-1634 yıllarında Sultanahmet’te doğup-yaşar. Genç yaşta kendisini içkiye verir. Gece gündüz içki içtiği için de ‘çok içki içen, içki düşkünü, sürekli içkili gezen’ manasına gelen ‘Bekri’ namını alır. Mustafa iken Bekri Mustafa, olur.

Bu Bekri Mustafa, bir gün “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçer...

O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. İmam bekleyen cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı “hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler.

“Yok, ben hoca değilim” dese de dinlemezler ve Bekri’yi zorla öne geçirirler.

Bekri Mustafa, bildiği kadarıyla namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar.

Cemaat, ilk defa böyle bir tabloyla karşılaşır ve ölüye ne söylediğini merak ederler.

Bekri Mustafa, başta söylemek istemese de ısrarlar karşısında gülerek cevaplar:

“Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer........

© Doğruhaber