Buyurun, kendimizi tanıyalım!
Nasıl mı tanıyacağız? Biz öldüğümüzde dünyadan neyin eksildiğine bakarak kendimizi tanıyacağız.
Ama biz ölüp gittikten sonra bunu nasıl öğrenebileceğiz?
Çok kolay bu, çevremizden ölüp gidenlere bakarak, onlar ölüp gittiğinde dünyadan neyin eksildiğine bakarak bal gibi öğrenebiliriz.
Evet, biz ölüp gittikten sonra dünyadan ne eksilmiş olacak hiç düşündünüz mü? Dünyanın hiç umurunda olmayacak mı bizim gidişimiz?
Bir ağaç bile öldüğünde, kuruduğunda, kesilip yıkıldığında fark ediliyor onun yokluğu. Nice kuşlar üzülüyor, nice insanlar üzülüyor, meyvesinden yiyen bütün canlılar bunun farkına varıyor, hiç olmasa gölgelenenler, sırtını yaslayıp dibinde oturanlar bile giden bu ağacın farkına varıyorlar.
Parktaki bir kanepenin sökülüp götürülmesi, merdiven çıkışındaki bir korkuluğun yok oluşu bile birilerini üzerken, eğer bizim ortadan yok olup gidişimiz hiç kimseyi ırgalamıyorsa yazıklar olsun bize, öyle değil mi?
Gerçi bu dünyadan bu şekilde sıfır itibarla yok olup gitmekten daha da kötüsü vardır. Kur’an-ı Kerim’in........
© Doğruhaber
