Her Firavun’un bir Musa’sı vardır
Evet, Firavunların güçlü olması onların yıkılmayacağı anlamına gelmez. Yeter ki, Musa’lar ellerindeki asalarını Hak için kullanmayı bilsinler. Zira hak için atılan tüm asalar, zalimlerin sonunu getirebilecek kudrete sahiptirler.
İşte bugün tarih yeniden tekerrür ediyor.
İran, insanlığın başına bela olan şu barbar israili, yeryüzünden temizlemek için, zamanın asalarını tam isabet fırlatıyor. İnşallah Hak için atılan bu asalar zalimlerin sonu ve mazlumların kurtuluşuna vesile olur.
Zira Kudüs ağlıyor. Gazze yanıyor. Ümmet suskunluğun utancını omuzunda taşıyor. Fakat her gecenin bir sabahı, her zulmün bir hesabı ve her Firavun’un karşısında bir Musa’sı vardır. israil bir devlet değil, bir işgal projesidir. Küresel emperyalizmin Ortadoğu’daki kalesi, ümmetin bağrına saplanmış modern bir hançerdir. Öyleyse Ümmetin bağrına saplanan şu hançeri söküp atmak lazım.
1948’de başlayan işgal, 75 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Bu işgal, sadece toprakla sınırlı değil; inanç, tarih, kimlik ve onur da hedefteydi. Mescid-i Aksâ’nın ayaklar altına alınması, Filistinli çocukların........
© Doğruhaber
