menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Haberdar Olmasından Korkulan Kim?

10 0
03.03.2025

Politikacılara, “Siyaset kimin iyiliği için yapılır?” diye sorarsanız, “Halk için” diyeceklerdir. Peki neden siyasilerin icraatlarından en son halkın haberi oluyor? Kapalı kapılar arkasında alınan siyasi kararlar, yapılan veya yapılacak anlaşmaların içyüzü neden sadece halktan saklanıyor.

Devlet denen aygıt halk için varsa, halkın iradesini tehlike olarak göremez. “Aman ha! Halk işin iç yüzünü bilmesin!” denilerek yapılan anlaşmalar, devletlerin siyaset geleneğinden sökülürse, gerçekten zannettikleri gibi devlet yönetilemez hale mi gelir? Yani gerçekten “tam şeffaf devlet” mümkün değil midir?

Canlandırarak düşenelim: Farklı ülkelerin liderleri, kapı arkasındaki sıkı pazarlıklar sonrası, halkı haberdar yöntemi olan basın toplantısına geçtiler diyelim. Gerçi bu cümle bile, siyasetin karanlık yüzünü ne kadar kanıksadığımızın kanıtı oluyor. Çünkü hala siyasi konuşmaların mutlaka kapalı kapılar arkasında olması gerektiğini düşünüyoruz. Oysa “tüm konuşmalar direk basın önünde olsun, tam şeffaf şekilde olur” diyebilirdik mesela. Eminim “bu kadarı da olamaz, böyle siyaset olmaz” diyecek olanlar az değildir. Tamam, hadi öyle olsun! Ama basın açıklamasında anlamı gizlenmiş, yuvarlak, hep ortaya konuşan, söylerken bile aslında bir şeyler........

© Doğruhaber