“Dostum!”
“Dost” genelde karşıdaki insanları işaret eden bir kavrammış gibi algılanır ama aslında “dost” kavramı insanın kendini tanımlama şeklidir. Çünkü arzuladığın, erdemli kabul ettiğin ilkelerini “dostların” üzerinden ilan edersin. Mesela “hırsız olduğu bilinen birine, hırsızlar bile “dostum” demez”. Çünkü tanımın sivri ucunun kendine döneceğini çok iyi bilir. Ama mesela cömertliği ile meşhur olana, göğsümüzü gere gere, “o dostumdur!” deriz. Çünkü o kişi üzerinden kendimizi tanımlamak isteriz. Rabbimiz hepimizi, dostlarımız üzerinden sadece “iyilik sevgisini” ve “kötülük düşmanlığını” tanımlama ahlakı ile donatsın inşallah.
“Dost” kavramı üzerinden “ahlaki” ölçütlerini ilan etmenin yanında, “menfaat” veya “güç” devşirme çabası da vardır. Ama bunu ikinci, üçüncü değerde olmayı veya ucundan bağlanmayı kabul edecek kadar silik kalmayı kabul edenler yapar. Mesela “Kahyalık”, Ağa'nın üstünlüğünü kabul etmektir. Sonra daha alt kademede gördüğü marabaların biraz yukarısında, Ağa'nın gücünün gölgesinde oturmaya çalışmaktır. Rabbimiz hepimize, “gücü, en güçlü olan Allah'tan başkasında görmeme bilincini” bahşetsin inşallah.
Kendimizi tanımlarken, zihnimizin içinde var olan etkin ahlaki ilkelerin dokümanlarını zihnimizin fotokopisinden çekeriz. “Dostum” kavramı ise değerlendirme, ölçülendirme........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon