Yeni Afganistan ve Sorumluluklarımız
Giriş
Afganistan İslam Emirliği 5 yaşında…
İngiltere, Rusya ve ABD… Dünyanın en şerir devletlerinden üç tanesi… Sırasıyla Afganistan’ı işgal ettiler. Gövde üstünde baş ve taş üstünde taş bırakmayacak derecede zulmettiler. Ama diz çöktüremediler. Akıbetleri hüsran oldu. Yenilginin intikamını bu kez de çok yönlü ambargolarla almaya çalışıyorlar.
Ben hasbelkader işgale direnen Afganistan’ı da gördüm, ambargolara direnen Afganistan’ı da. Bu da bir sorumluluk almak anlamına geldiğinden, Afganlıların hem bu vakur duruşlarına ve hem de dünyaya örnek olan uzun soluklu direnişlerine şahit olup da yazmamak olmazdı.
Geçen Kurban Bayramını ve takip eden haftayı Afganistan’da geçirdim. Bu, Taliban’ın 15 Ağustos 2021’de ABD ve Müttefiklerini yenip fethi gerçekleştirmesinden sonra yaptığım ikinci seyahat idi. İlki, Taliban’ın gelişinden hemen sonra idi…
Bilmeyenler için hatırlatayım; Afganistan’a ilk ve aynı zamanda uzun seyahatimi Ağustos 1988 – Ağustos 1989 tarihleri arasında yapmıştım. Afganistan, hala Rus İşgalinin (SSCB) altında idi. Şehirler ve önemli kavşaklar Rusların ve işbirlikçi rejimin kontrolünde olduğu için, hareket alanımız dağlarla ve kurtarılmış bölgelerle sınırlı idi. Buna rağmen Afganistan’da bulunduğum altı ay içinde birçok Mücahit Grubunu görmüştüm. Dönünce, bunları hem Girişim Dergisinde yayınlatmıştım ve hem de “Nemrut Dağı’ndan Hindukuşlara Cihadı Kuşanan Topraklar” kitaplaştırmıştım. Kitabı basan Şura Yayınlarının sahibi merhum Selahattin Özer abi’nin ruhu şad olsun.
Bu satırları yazmamın iki nedeni var. Birincisi; Yeni Afganistan’ın son durumuna dair bilgiler vermek ve ikincisi; ABD’nin ambargosuna inat, Afgan kardeşlerimizin yanında durmak… Çünkü Büyük Şeytan, kovulmasına kovuldu, ama kötülüklerinden geri durmuyor.
Yukarıda “Yeni Afganistan” demem, Taliban’ın, devletin adını “Afganistan İslam Emirliği” koyması nedeniyledir. Ama yazıda Afganistan adıyla yetineceğim. Bu arada bilmemiz gereken diğer konu da, Taliban’ın kendisi için “Mücahit” sıfatını-adını kullandığıdır. Bence de yerinde bir seçimdir. Çünkü hem bütün Afganlıları kuşatıp kucaklayacak ve hem de onları en iyi tanımlayacak kavram, ancak ve ancak son 40-50 yıldır kendisiyle yoğruldukları ve artık özdeş oldukları “Mücahit” kelimesi olsa gerekir.
Mücahitler, Afganistan’ın kurtuluşunu “Fetih” olarak tanımlıyorlar. Ben de fetih sonrası Afganistan’ı aşağıdaki gibi özetlemeye çalıştım.
Devlet ve Yönetimi
Afganistan’ın yeni adı; Afganistan İslam Emirliği’dir. Adından da anlaşıldığı gibi, Afganistan artık Emirlik ile yönetilmektedir. Yasaların – kanunların kaynağı İslam şeriatıdır.
Şimdiki yöneticiler, Ruslardan başlayarak, ömürlerini işgalcilere karşı savaşanlar ile onların bu işgal yıllarında doğan çocuklarıdır. Ve geçelim devlet tecrübesini, çoğunun temel bir okul veya medrese eğitimi bile yoktur. Buna tecrübesizliklerine rağmen, ABD’nin saldığı korku ile çoğunluğu devlet memuru olan yüz binlerce Afganlıya ülkeyi terk ettirerek felç bıraktığı devleti toparlamaları, her türlü takdirin üstündedir.
Devletin başında, “Emir” sıfatıyla Molla Mevlevî Hibetullah Ahundzade bulunmaktadır. Ülkede henüz – hala bir seçim yapılmadığından, Bakanların seçimi de Emir Ahundzade’nin başkanlık ettiği bir şura tarafından gerçekleştirilmektedir. Ancak hükümet hala toplantılarını büyük bir gizlilik içinde yapmak zorunda bırakılmaktadır. Çünkü ABD’nin içerideki ajanlarından insansız hava araçlarına güdümlü füzelere kadar birçok yoldan suikast düzenlemek için fırsat kolladığı bilinmektedir. Ki Emir Ahundzade’nin ikametinin gizli tutulması da bundandır.
İlanının üzerinden 5 yıl geçtiği halde, hala Rusya dışında başka bir ülkenin Afganistan İslam Emirliği’ni tanımaması, her biri adına bir utançtır. ABD’nin ambargosunu delme iradesini ortaya........
© Doğruhaber
