Kürtler ve israil!
Henüz israilin kurulmasından önce hem Batı hem Doğu bloğundaki varlıklarıyla Yahudiler, bölgemizdeki ulus devletlerin âdeta efendisi konumundaydılar. Bölgedeki paylaşımları onlar yaptılar ve bölge siyasetine onlar yön verdiler. Dolaysıyla 20. yüzyılda Yahudiler, Kürtleri mağdur ettiler.
Yeryüzünde Yahudilerin en büyük mağdurları Filistinliler ve Lübnanlılar ise sonraki mağdurları hiç kuşkusuz Kürtlerdir. Kürtlerin bugün yaşadığı her zulmün içinde Yahudi parmağı vardır.
israil varlık bulduktan sonra da ne israil ne ABD’deki Yahudi lobisi, Kürtleri destekledi. Aksine israil, bölge ülkelerine başkalarından temin edemeyecekleri silahları verdi ve MOSSAD, Kürt gençlerine karşı işkence teknikleri öğretti. Kürt çocukları, Yahudi silahları ile can verdi, Kürt çocuklarının figanları “Filistin askısı” denen MOSSAD ajanlarının kullanmayı öğrettikleri işkence aletlerinde arşa yükseldi.
Bugün ise israil, en sadık dostları tarafından dahi dışlanmayla yüz yüze iken ve içeride de çatırdarken Kürtlere yönelik peş peşe sıcak mesajlar veriyor. Öyle ki israilin sözde dışişleri bakanı, “Her zaman azınlık olacağımız bir bölgede doğal ittifakların diğer azınlıklarla olacağını anlayın!” “Kürtler, büyük ve siyasi bağımsızlığı olmayan bir millet! bizim doğal müttefikimizdir. Kürtlere ulaşmalı ve bağlarımızı güçlendirmeliyiz. Bunun hem siyasi hem de güvenlik yönleri var" diyebiliyor.
Bu sözler, bir anda söylenmemiştir. Kürtler adına siyaset yapmak iddiasında olan laik yapıların çoğu, uzun süredir bölge ülkelerinin israille doğrudan ve dolaylı ilişkisini öne sürerek israille ilişki kurmanın meşru hatta zorunlu olduğunu öne sürüyor.
Bu laik yapıların israille daha sıkı bir bağ kuramamaları, kendilerinin isteksiz olmalarından değil, israilin II. Dünya Savaşı sonrası dengelere sadık kalması ve bölge ülkeleriyle ilişkide olmayı Kürtlerle ilişkide olmaktan daha kârlı bulmasındandır.
Bugün anlaşılmaya çalışılması gereken bu laik yapıların israille ilişki kurup kurmayacakları değil, ilişki kurma taleplerinin arka planı ve bunun muhtemel neticeleridir.
NEREDEN NEREYE?
Kürtler, Araplardan sonra İslam’ı kabul eden ilk halktır. Müslüman olduktan hemen sonra ise İslam’ın mukaddes beldelerinin muhafızlığını üstlenen halklardandır.
Arapların, Abbâsiler devrinde kenara itilmelerinden sonra Kürtler, mukaddes beldelere en yakın muhafızlardır. Bu mahiyette aktaracağım şu tarihsel notlar, asla hamaset ürünü diye geçilmemelidir:
Henüz Abbâsi ihtilali sırasında Şam Arapları küskünlüğe yöneldiğinde Kürtler, Bizans’ın önüne dikildiler; Bizans’ın Kudüs’e inmesini engellediler.
Büyevhîlerin Bağdat’a hâkim olmaları ve Musul-Halep hattında Hamdanîlerin de onların etkisine girmesiyle cihad edecek kimse kalmadığında Bizans’ın Kudüs emellerinin önündeki yegâne engel Kürtlerdir.
Malazgirt’ten sonra Anadolu Selçuklu Türkleri Bizans’ın önünde set oluştururken Haçlılar, onları aşıp bölgeye geldiklerinde karşılarında Kürtleri buldular. Haçlılar, Avrupa’dan sonu gelmeksizin gelen gruplar ve yerli Hıristiyanların desteğine rağmen Harran-Halep hattını aşamadılar.
Malazgirt’ten başlayarak Türk-Kürt birlikteliği İslam alemi için dimdinç bir muhafız güç oluşturdu. Bu bütünleşik muhafız güç; Artuklular, Zengîler, Eyyûbîler devrinde önce Haçlılar, sonra Moğollara kök söktürdü.
Haçlılar, Zengîler ve Eyyûbîlerin önderliğinde yenildi. Moğollar ise Bağdat’a doğru ilerlerken bizzat hanlarının itirafıyla önlerinde yegâne engeller olarak Kürtleri gördüler. Nitekim Bağdat’ın istilasını az çok geciktiren bizzat Kürt komutanlardır. Dileyenler ilgili tarihî belgelere ve benim Moğol İstilası kitabıma bakabilirler.
Moğollar, nihayetinde önce Silvan (Meyyâfârikîn) Eyyûbîlerine takıldılar. Silvan, bugünkü Gazze misali Müslüman dünyayı Moğollara karşı uyandırdı. Ardından Moğollar, Aynicâlût’ta Eyyûbîlerin memlûklerine ve bizzat Humus Eyyûbîlerine takıldılar.
Moğol sonrası çağların uzun etkileri bağlamında, Safevîlerin İslam alemini ele geçirmesinin engellenmesinde de Kürt seddinin değeri inkâr edilemez.
Emperyalizm döneminde ise Rusya, uzun süre Kafkasya’da Kürtleri aşamadı ve I. Dünya Savaşı’nda Kürtlerin mavzerleri önünde durup Bitlis hattında takılıp kaldı.
Irak’ın I. Dünya Savaşı’nda istilasında güneydeki bazı sınırlı........
© Doğruhaber
visit website