Sistemler ve toplumsal vicdan
Sistemler, toplumların hayat şartlarını iyileştirmek için insanların bir araya gelerek meydana getirdikleri birer şahs-ı manevi olan kurumlardır. Ontolojik olarak sistemler ya Rahmani ya da şeytani olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kur’an bunu; hak-batıl, fesad-selah, iman-küfür karşıtlığı üzerinden beyan eder. İsra/81. ayette “Hak geldiğinde batıl zail olur” ifadesiyle bu zikredilmiştir. Burada kafirler veya küfür biter demiyor. Yıkılmak manasına gelen “zehek” küfrün organizesi olan batıl sistemin yapısal iskelesi yıkılır demektir.
İlahi sistem ile batıl sistemler ontolojik olarak dünya tarihinin en eski hasımlarıdır. Biri hayat bulduğunda diğeri memata düşer. Biri diğerinin tebaasını tamamen yok edemez. Ama sistemlerin kurumsal ontolojik boyutunu etkisiz hale düşürüp yıkabilir. Yani bir sistem muhalif sistemin kendisini yıkıp etkisiz hale getirirken, ona tabi olanları tamamen yok edemez. Bu eşyanın tabiatına aykırı olduğu gibi, tarihi açıdan da ispatlanmış bir husustur. Biri diğerinin sadece sistematik gücünü yıkıp ortadan kaldırır. İsra/76. ayette “Senden sonra onlar yok olurlar” sözünden kasıt onlar değil sistemleridir. Çünkü Mekkeliler değil, sistemleri........
© Doğruhaber
