Biraz Daha Pirzola İster misin Abi?
Gazze’de bir baba, kendisine mikrofon uzatan haberciye şöyle diyor:
“İki çocuğum da ağlıyor. Çünkü dört gündür bir şey yemediler… Dağıtım noktasına gittim. Eve bir torba un alabilmeyi umuyordum. Fakat orada ne yapacağımı bilemedim. Yaralıları mı kurtaracaktım, şehitleri mi taşıyacaktım, yoksa bir torba un mu bulacaktım? Yemin ederim, eve tek bir torba un getirip çocuklarımın karnının doyacağını bilsem, ölüme razı olurum.”
Bir baba, çocuklarını doyurabilmek uğruna ölmeyi göze alıyor… Peki, biz bunu ne kadar anlayabiliyoruz?
Ya da çocuğunun açlıktan inleyen sesleriyle sabah akşam yaşamaya çalışan bir anneyi, ne kadar hissedebiliyoruz?
Gazze’de açlıktan ve susuzluktan vücutları şekil değiştiren, kemikleri sayılacak hâle gelen, konuşmaya dahi mecali kalmayan kadınlar, erkekler ve çocuklar var. Açlık öyle bir boyuta ulaştı ki, insanlar Allah Resûlü’nün (s.a.v.) yaptığı gibi karınlarına taş bağlamak zorunda kalıyor. Bu bize, unutulmuş bir sünneti de hatırlattı...
Ama sünnet sadece........
© Doğruhaber
