menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İSLAMİ ÜSLUP VE ANLAYIŞ ÜZERİNE TAHLİLLER – 4

7 0
17.02.2025

Bu ümmetin evveli ne ile ihya olmuşsa ahiri de onunla ihya olacaktır. Yeni neslin gidişatı İslami ve tevhidi açıdan yeniden kılavuz perspektiflere ve rehberi mefkûrelere ihtiyaç duymaktadır. İslami bir kimlik ve kişiliğin yeni nesil tarafından da kuşanılması amacıyla, İslam’ın ve Tevhidin nasıl anlaşılması gerektiği üzerine anlayış ve üsluba dair tahliller gerekiyor. Selef-i Salihinin yolunda izler aramak icab ediyor. Fabrika ayarları her zaman en iyi çıkış yoludur.
Bismillahirrahmanirrahim
"Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi (Hak'tan) eğriltme! Bize tarafından bir rahmet ihsan eyle. Şüphesiz ki vahhab olan, ancak sensin" (Al-i İmran 8 )
İSLAMİ DAVA SORUMLULUĞU HAVALE EDİLEMEZ
Beklenen gelmez, gelecek olan çalışarak gelir. Mehdi de çalışarak gelecektir.
Hayal aleminde değil, gerçekler dünyasındayız. Ortamları, merhaleleri, durumları, şartları, göz önünde tutarak mücadele verilmeli.
Büyük bir cehd içine girilmeden, bir dava haklı olmasına rağmen egemen kılınamaz. Sünnetullah çalışanı muvaffak eder. Kim çalışırsa akidesi ne olursa olsun başarılı olur. Burada “çalışma”- “kazanma” açısından mü'min, kafir, Müslüman, Yahudi, Hristiyan eşit şartlardadır. "İnsana emeğinin karşılığından başkası yoktur."
Neticelerde ve kazanımlarda farklılık vardır. Müslümanların çalışması kazanmasıdır. Ve davaya katkı olur, Allah'ı razı eder. Kâfirlerin çalışarak kazanması Müslümanların aleyhine olur. Kafirlerin Müslümanlara egemen olmalarının sebeplerinin taksimatında mü'minlere düşen pay varsa, karşılığı hem dünyada hem ahirette görülür.
Bir davanın hedefi ne ise çalışması da o atmosferde olmalıdır. Kâfirlerin kendi düzenlerini korumak için ne kadar çalıştıklarını görmemiz bile ne kadar çalışmaya muhtaç olduğumuzu gösteriyor. Unutulmasın ki uzun yolları, azimli ve inatçı çalışmalar kısaltır.
HAK DAVAYI SAVUNUN, BÜYÜRSÜNÜZ
Hakkın, İslam'ın, adaletin müdafasını yapan yükselir. Şahsının müdafasını yapan küçülür. Şahıs kurumsallaşma sürecinde kendine söz getirmemeyi amaç edinirse yapay başarılara ve başarısızlıkları gizleme yollarına tevessül eder. Asıl yıkıcı olan ve kaçınılması gereken budur.
Ümmetin sorunlarını omuzlamak için gerekli olan zamandan önce olgunlaşmak zorundayız. Geleneksel istek ve arzular konusunda başıboş insanların halet-i ruhiyeleri mümin kişiliğe sirayet etmemeli. Dikkat edin! Kendisini davanın sahibi olarak görenler, terakki eder. Şikâyet edenden çok şikâyet mercii olunmalı. Problem olmaktan çok, problem çözen olunmalı. Bu konumda olan İslam davasını sahiplenenlerden olur, istese de istemese de. Zamanından önce olgunlaşmak veya küçükken davanın sahipliğini yapmak budur. Bu bağlamda İslami şahsiyeti toplumumuzun fertlerine kazandırmak için küçük yaştan itibaren meselenin üzerinde durmak gerekiyor. Bir mü’min yaşı ne olursa olsun inandığı İslami dava ile özdeşleşmesi gerekir. Onun için sun‘ilikten uzaklaşılmalıdır.
DÜŞMAN ZAYIF NOKTALARA........

© Doğruhaber