Kurban İle Mukarrabûn Olmak
Kurban kelimesiyle mukarrabûn kavramı arasında yalnızca harf benzerliği değil, derin bir mâna ortaklığı vardır. Her ikisi de yakınlaşma fikrini taşır. Kurban, sözlükte “yaklaşmak, yakın olmak” anlamındaki “قَرُبَ” kökünden gelir. Mukarrabûn da aynı kökten türeyen ve “Allah’a yaklaşmış, yakınlaştırılmış seçkin kullar” anlamına gelen Kur’ânî bir ifadedir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Allah (c.c.) şöyle buyurur:
“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sizin takvânız ulaşır.” (el-Hac, 22/37)
Bu ayet, kurban ibadetinin maddî yönünden ziyade takvâ ile olan bağını öne çıkarır. Takvâ ise mukarrabûn’un en temel vasfıdır. Allah katındaki en üstün derece, mukarrabûn olanlara aittir:
“İşte onlar, Allah’a yaklaştırılanlardır. Naîm cennetlerindedirler.” (el-Vâkıa, 11-12)
Müfessirler bu ayetlerdeki........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon