Fikirden Fiile İyilik
“...Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım...” iradesiyle başladı insanın varoluş hikâyesi.
Meleklerin “...Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz...” demelerine karşılık Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” (Bkz. Bakara, 2/30) buyurarak yaratılış hikmetini beyan etmişti.
Yasak meyveyi yiyen Hz. Âdem ve Hz. Havva dünyaya gönderildiğinde anladılar ki bundan sonra imtihanlara tâbi tutulacak ve karşılaştığı zorluklarla baş edebilme yollarını arayacaklar.
İlk dünya sınavlarını ciğerpare evlatları üzerinden yaşadıklarında ise iyilik ve kötülük kavramıyla tanıştılar. Ve yine gördüler ki artık yeryüzünde her şey hayır ve şer etrafında şekillenecek ve bu iki zıt kelimeler insanın ahlak açısından gelişmesine ya da gerilemesine, ömrünü imar etmesine veya heba etmesine vesile olacak.
Mevlana'nın “Kardeşim sen düşünceden ibaretsin… Geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünürsen gülistan olursun, diken düşünürsen dikenlik olursun.” dediği gibi iyilik fikirle başlar, zikirle dile gelir,........
© Diyanet Haber
