Ramazan Gecelerinin Bereketi: Teravih Namazı
Ramazan ayı, İslam dünyasında sadece oruç ibadetiyle değil, aynı zamanda Kur’an-ı Kerimle ibadetle ve toplumsal dayanışmayla zenginleşen bir zaman dilimidir. Bu ayın ruhunu derinlemesine hissettiren ibadetlerden biri de teravih namazıdır. Teravih, yalnızca bir namaz değil, müminlerin birlik içinde Allah’a yönelmesini, kalplerin arınmasını ve cemaat bilincinin pekişmesini sağlayan bir ibadettir. Sözlükte "rahatlatmak, dinlendirmek" anlamındaki tervîha kelimesinin çoğulu olan terâvîh ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan namazı ifade eder.
Teravih namazı, Hz. Peygamber’in (sas) sünnetiyle şekillenen bir ibadettir. Rasûlullah (sas), Ramazan gecelerinde sahabe ile birlikte mescitte namaz kılmış ancak farz kılınır endişesiyle bunu sürekli cemaatle eda etmemiştir. (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 177-178) Sahih hadislerde bu durum şöyle ifade edilir:
"Rasûlullah (sas), bir gece mescitte namaz kıldı, bazı sahabiler de ona katıldı. Sonra bir başka gece yine kıldı, bu kez cemaat daha da kalabalık oldu. Üçüncü veya dördüncü gece ise mescide çıkmadı. Sabah olunca, ‘Sizin bir araya geldiğinizi gördüm, fakat farz kılınmasından endişe ettiğim için çıkmadım’ buyurdu." (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1)
Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ebû Bekir’in halifeliği döneminde teravih namazı bireysel olarak kılınmaya devam etti. Hz. Ömer........
© Diyanet Haber
