Kur’an Kainatı Okumayı Emreder
Kur’an-ı Kerim’in üçte biri Allah’ın varlığı ve sonsuz kudretini anlatır. Kainat ve yaratılmışlara dikkat çekerek somut örnekler üzerinden Allah’ın varlığının kanıtlarını aklın önüne koyar. Bütün peygamberler de bu metodla insanları Allah’a çağırmışlardır. Zira Allah’ı tanıdıktan sonra O’nun mesajlarının hikmetleri daha net anlaşılacaktır.
Kur’an-ı Kerim’in kainattaki kanun ve düzen üzerinde düşünmeyi sıkça dikkatlere sunmasının amacı, Allah’ın varlığını kavrama noktasında tabiat düzeninin ikna edici gücüdür. İlerleyen teknoloji ve bilimin de katkısıyla, çağımızda bu düzen daha net görülmektedir.
Allah’ın varlığı konusunda gençlerin beyinlerini karıştıran mesnetsiz yaldızlı cümleler bugüne has değil. Binlerce yıl önce Nemrut Hz. İbrahim’e, Firavun da Hz. Musa’ya benzer sözlerle gelmişler, onlar da kainattaki muazzam düzeni kanıt olarak önlerine koyup inkarcıları susturmuşlardır.
Nemrut, Allah hakkında İbrahim’le tartışır. İbrahim; “Rabbim hayat veren ve öldürendir” diyerek Allah’ı tanıtmıştı. Nemrut, idam mahkûmunu affedip, suçsuz bir insanı da idam ederek “Hayat veren ve öldüren benim.” dedi.
İbrahim, “Allah güneşi doğudan getirmektedir, hadi sen de onu batıdan getir.” dedi. Bunun üzerine inkarcı Nemrut ne diyeceğini bilemedi.(Bakara,258)
Benzer diyalog Hz. Musa ile Firavun arasında yaşanıyor.
“Firavun, “Sizin rabbiniz de kimmiş ey Musa?” der.
Musa: “Bizim rabbimiz her şeye özüyle ve biçimiyle varlık veren, sonra da işin yolunu yordamını gösterendir.” diye cevap verdi.
Firavun: “peki” dedi, “Gelip geçen nesillerin durumu ne olacak?”
Musa, “Onlar hakkındaki bilgi rabbimin katındaki bir kitaptadır; rabbim ne yanılır ne unutur.” dedi.(Taha,49-53)
İbrahim Peygamber, kainat kitabından okuduğu delillerle Nemrut’un aklını durdurduğu gibi, Musa Peygamber de verdiği cevapla, Firavun’u çaresiz bırakmış ve konuyu saptırmak için........
© Diyanet Haber
