menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Namazla Yeniden, Namazla Yenilen

16 0
14.01.2025

Hadi bu sorulardan birkaç tanesini soralım kendimize. Birazcık mahşere hazırlayalım gönüllerimizi. Hesaba çekilmeden önce, hesaba çekelim nefsimizi. Rabbimizle yakınlığımızı artıran namaz hayatımızın kalbinde mi? Kalbimiz namazda mı? Namaza olan muhabbetimiz hangi derecede? Yokluğunda namaza derinden bir hasret duyuyor muyuz? İhmal ettiğimiz, ertelediğimiz, terk ettiğimiz namazımız yüreğimizde bir keder, bir acı, bir sızı oluşturuyor mu?

Göz nuru, kalp aydınlığıdır namaz. Dünya ve ahiret mutluluğudur. Huzursuzluk girdabında bocalayan gönüllerin yegâne sığınağıdır. Daralan ruhların teselli makamıdır namaz. Gam, keder ve tasanın ilacıdır. Sevgili Peygamberimiz’in (sas) ifadesiyle “Namaz, dinin direğidir.”. (Beyhakî, Şuabü’l-îmân, 3, 39)

Hiç şüphesiz ki müminin miracı ve cennetin anahtarıdır namaz. Kulun Yüce Mevla’yla buluşmasıdır. Kul her gün aşkla hazırlanır o büyük buluşmaya. O en büyük Sevgili’nin huzuruna durmaya. Kendisine sayısız ikramları bahşedenin rahmetine sığınmaya.

İslam’ın beş temel esasından biridir namaz. Canla başla Allah’ın zikrine koşmaktır. O’nun yoluna revan olmaktır. O’nun huzurunda korku ve ümitle gönül huzuru ve sadece O’na itaat etmenin şuuruyla elde edilen bir yakınlıktır namaz. Rabbinin huzurunda huşu ile eğilen bedenlerin ve kalplerin Mevlasına yakınlaşmasıdır.

Bir yolculuktur namaz. Durdum divanına, uydum Kur’an’ına, niyet ettim Rabbimin huzuruna diyerek O yüceler yücesinin emrine amade olabilmektir.

Mülkün sahibi, âlemlerin Rabbi, hayatın ve ölümün hâkimi olan Yüce Allah’a yöneliştir........

© Diyanet Haber