Anayasa ve toplum sözleşmesi
‘’Yeni anayasa’’ sorunu bir süredir AKP-MHP koalisyonunun gündeminde iken, Kürt sorununun barışçı-demokratik çözümünün yeniden gündeme gelmesiyle anayasa meselesinin niteliği de değişmiş ve önemi artmış bulunmaktadır. Yani, yeni anayasa meselesi artık sadece iktidar koalisyonunun gelecek perspektifiyle ilgili bir mesele olmaktan çıkmış ve ister istemez bütün bir toplumun meselesi haline gelmiştir.
Bunun nedenini anlamak zor değildir: Etnik-kültürel bakımdan tam bir çeşitlilik manzarası gösteren Türkiye toplumunun siyasî yapısının ‘’çeşitlilik içinde birlik’’in ima ettiği prensipler ve şartlara uygun olacak şekilde yeniden düzenlenmesi acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Kürt sorununun demokratik bir çözüme kavuşturulması konusunda sahici bir siyasî iradenin var olduğu kabulü altında söylüyorum, devletin artık -şimdiye kadar olduğu gibi- sadece hâkim etno-kültürel unsur olan Türklerin öncelik ve beklentilerine göre değil de, Türkler ile nüfusun ikinci büyük kimlik grubu olan Kürtlerin hukukî-siyasî eşitlik temelinde barışçı bir şekilde bir arada yaşamanın gereklerine göre örgütlenmesi gerekmektedir.
Bu yeniden yapılandırma işinde, nüfus büyüklükleri dikkate alındığında ana kurucu unsurlar olarak Türkler ile Kürtler ister istemez öne çıkmak durumundaysalar da, yeni siyasî birliğin diğer daha küçük etno-kültürel grupların istek ve ihtiyaçlarını da gözetecek şekilde çoğulcu bir temelde kurumsallaştırılması ihtiyacı da göz önünde tutulmak zorundadır.
Yirmi yıl kadar önceki ‘’yeni sivil anayasa’’ tartışmalarının anayasanın bir ‘’toplumsal sözleşme’’ biçiminde olması gerektiği yolundaki düşünceleri de tetiklediğini hatırlayanlarımız olacaktır. Siyasî birliğin gerek temel ilkelerinin gereks kurumsal yapısının yeniden düzenlenmesi meselesi bizi ayrıca yeni anayasanın ne anlamda bir ‘’sözleşme’’ olduğu üstünde de yeniden düşünmeye zorlamaktadır. Meseleye bu açıdan baktığımızda, John Rawls ve James Buchanan’ın ‘’yeni sözleşmeci’’ teorilerini bir yana bırakırsak, aslında her birinin siyasî imaları farklı olan iki........
© Diyalog Gazetesi
