Türkiye, AB üyeliğine karşılık Avrupa’ya ne verecek?
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, son haftalardaki konuşmalarında “Avrupa Birliği’ne tam üyelik” hadefini sıklıkla dile getiriyor ve AB’nin “adım atmasını” istiyor ve bekliyor.
Erdoğan ekolünün dış politika stratejisi, tam anlamı ile “al-ver ilişkilerine” dayalıdır. Son aylarda AB üyeliğinin sıklıkla dile getirilmesinin gerekçesi de Avrupa’nın Türkiye’yi savunma politikasının bir parçası olarak görmek istemesidir. Bunu kabul etmesi karşısında AB üyeliğine evet demelerini mi bekliyor yoksa dağarcığında vereceği daha başka şeyler de olduğunu düşünüyor; bilmiyoruz! Bilmiyoruz ama bir al-ver olacaksa, alacaklarınız gibi verecekleriniz olması gerektiği çok açıktır.
ABD’nin Avrupa’yı savunmaktan vazgeçtiğini duyurmasından sonra Avrupa ülkeleri kendilerini nasıl savunabilecekleri telaşına düştüler ve savunma harcamalarını artırma kararı aldılar. Daha fazla asker ve ekipman istihdam edecekler. Savaş araç-gereçlerini kendileri üretmeye bakacaklar.
Avrupa devletlerinin buna yetecek bir kapasitesi olduğu açıktır. Rusya ve Türkiye hariç tutulduğu zaman Avrupa’nın nüfusu 600 milyon; üretim kapasitesi ise 20 trilyon dolardır. ABD’nin üretim kapasitesi 26 trilyon, Çin’inki ise 17 trilyon dolar........
© Diyalog Gazetesi
