menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sanatçının muhalif olarak portresi

13 0
11.04.2025

Son yaşananlardan anladık ki; muhalefet, sanatçıları doğal hâlleriyle ve sanatçılıklarının gereği olarak muhalif tarafta görmek istiyor. Üstelik tam da kendilerigibi muhalif olmalarını bekliyor. Sanatçı, sözünün üstünü tülle örter ya, muhalefet onu kabul etmiyor. Sanatçıya doğrudan muhalif sözler sipariş ediyor. Muhalif, çıplak ve keskin…

Sanatçının başına dikiliyor ve en kaba dille, söylediklerini tekrar etmesini, yankılamasını telkin ediyor. Sözünü bayrak yapıp önden önden yürümeye zorluyor. Sanatçıya, her nasılsa ele geçirdiği, kullanışlı bir sopa olmayı dayatıyor.

Yoksa hakaretin, suçlamanın, karalamanın haddi hesabı yok. Linç zaten doğal(!) hakkı. Tehdit ediyor, aşağılıyor, cezalandırıyor.

KİM SANATÇI, KİM DEĞİL?

Bu soruyu pratik bir cevapla geçebiliriz. Görünerek var olunan dünyada; sanatçıyı da ‘görünürlük’ üzerinden tanımlıyoruz. Sanatçı, ‘çok görünen’ ve ‘çok göründüğü için kamuoyunun tanıdığı kişi!’ Konumuz itibarıyla ‘sanatçı’ dediklerimiz, daha çok ‘görsel dünyanın, eğlence sektörünün çalışanları.’

Bu arada, öfkesi ve nefreti aklından önde giden........

© Diriliş Postası