menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP kurultayından geriye kalan

11 0
08.04.2025

• Trump dünya çapında ticaret savaşları başlatmıştı. İsrail, bölgeyi kontrol etme, taciz etme hamlelerini çoğaltmıştı. Üstelik Gazze’de katliamlarına devam ediyordu. CHP, her zaman yaptığı gibi “umurumda mı dünya” dedi. En önemli sorun, partinin baktığı yerdeki, partinin gördüğü sorundu. Öyle yaptı.

• Kamuoyuna, ancak özellikle parti içine bir söylenti pompalandı: “Eyvah! Partiye kayyım atayacaklar!” Peşinden panik başladı/başlatıldı. “Şimdi düşünmenin, tartışmanın, neden, nasıl sorularının zamanı değil” denildi. Parti yönetimi, yarım saat içinde olağanüstü kurultay kararı aldı. Yani olağanüstülük içinde olağanüstülük… Diğer bir deyişle baskın kurultay. Özgür Özel için kaçış rampası idi. Belki de yükseliş rampası olurdu!

• Partililer salona girerken Nazım Hikmet adını okumuşlar mıdır? Okuyup duraklamış, biraz da olsa mahcubiyet duymuşlar mıdır? Sanmıyorum. “Şimdi o işlerin sırası değil!” deyip yürümüşlerdir. CHP’de o işlere hiç sıra gelmediğini de umursamamışlardır.

• Özgür Özel özelinde, bir yanıyla Silivri’nin vesayeti (ya da himayesi) altında bir kurultaydı. Bir yanıyla ‘vesayetten kurtulma kurultayı’ idi. Daha açıkçası; bir elinde parayı, diğer elinde vesayeti tutanın geride kaldığına alıştırma kurultayı!

• Dilek İmamoğlu kurultaya çağrılmamış mıydı? Yoksa çağrılı olduğu hâlde gelmemiş miydi? Yoksa gelmemesi mi sağlanmıştı? İlk çatlakta bilgiler sızar!

• Ön sıradaki ‘boş koltuğa’ derin ya da yüksek anlamlar yüklendi. Ben o düşüncede değilim. Özgür Özel, o görüntünün oluşmasını özellikle istedi. Orada öylece duranboşluğun hafızalara kaydedilmesini sağladı. Hiç sözünü etmeden demiş oldu ki; “İşte bakın, o koltuk boş!” Tam repliği yazayım:........

© Diriliş Postası