menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hangisi gerçek hangisi yalan?

17 0
02.11.2025

Çevremiz yalancı ve sahtekârlarla dolu olsa da bizim onları tek tek bilmemiz mümkün değil. Ufak tefek yalanlar, sahtekârlıklar bir süre sonra görülmez olur, eskiler de unutulur gider. Söylenen yalanlar ve yapılan sahtekârlıklar bize dokunmadıkça veya toplumsal bir meseleye dönüşmedikçe pek umurumuzda olmaz. Hatta daha da ileri gideyim açıkgöz olarak tanımlanan böyle insanların toplumda küçük de olsa bir sempatisi vardır. Her istediğini sözleriyle alabilen kişilere biraz da tebessümle bakar ve şunu deriz: “Bunda şeytan tüyü var.”

Roelf Bolt, Yalancılar ve Sahtekârlar Ansiklopedisi ile yalancıları ve sahtekârları ifşa etmiş. Eğer yazar gerçekler üzerinde bir tahrifat yapmadıysa; gerçekten gerçekleri anlatmışsa epey eğlenceli bir kitap okumuşum demektir. Tersi durum söz konusuysa yani burada da bir yalancılık ve sahtekârlık varsa yine eğlenceli bir kitap okumuşum fakat aynı zamanda fena halde kazıklanmışım demektir.

Yazar, benim gibilerin şüpheciliğini tahmin etmiş olacak ki kendini ifade etme gereği duymuş ve işe öncelikli olarak gazete kupürleri ile başladığını söylemiş. Kupürlerle başlayan uğraş gigabaytlarca makaleye, sonrasında kamyon dolusu kitaplara dönüşmüş ve en sonunda da ortaya Yalancılar ve Sahtekârlar Ansiklopedisi çıkmış. Böyle el emeği göz nuru ve beklenmedik şekilde büyüyen çalışmaları severim. Bunlar aynı zamanda kişisel birer başarı hikâyesidir. Haberlerde evinin önündeki küçücük bahçesinde hobi olsun diye başladığı çilek üretiminde bir anda ihracatçı olan yetiştiricileri okuruz. Hatta haberlerin spotunda şöyle yazar: “Şimdi siparişlere yetişemiyor.” Bu da böyle bir şey…

Verilen örneklerin önemli bir kısmının ilginç olduğunu söyleyebilirim. Tanınmayan kişilerin başından geçen ve günümüzle bağlantı kurulamayan örnekler ilginçtir diyemem ama kitabın yazılış amacına hizmet ettiği kesin. Okurken aklıma takılan sorulardan biri şu oldu: “Bu kitap sahtekârlık öğretiyor mu?” Bir şey ne kadar çok anlatılırsa ve tersten düşünelim onunla baş etme yöntemleri de veriliyorsa orada bir yol gösterme var demektir. Ama rahat olun bu kitapta böyle bir şey yok. Cezalandırılmamış davranışlar var ama teşvik yok. Örnek: Einstein.

Einstein Sahtekârın Teki Mi?

O halde madem örnek verdik Einstein’dan başlayalım. Albert Einstein, Hollandalı fizikçi Wander Johannes de Haas ile beraber demirin manyetik özellikleri üzerinde çalışıyor. İkilinin amacı deneylerle teorilerini ispatlamak. Fakat bir türlü istedikleri sonuçları elde edemiyorlar. Çareyi deneyden işlerine geleni yani kendi teorilerine en yakın değerli olanı yayımlamakta buluyorlar. Peki sonra ne oluyor biliyor musunuz? Einstein ve ortağının kendi teorilerini desteklemediği için yayımlamadıkları deney sonucu doğru çıkıyor. Bolt, bu hususla ilgili çarpıcı bir yorum yapıyor. Ünlü fizikçinin kendi deneylerini manipüle ettiğini söyleyen yazar, şu ifadeyi kullanıyor ve beni hayrete düşürüyor: “Bu türden karakterler sağlam bir biyografiye sahip olmasalardı, gazete ve dergilerde daha çok bilim insanı ya da yazar kimlikleriyle yer almasalardı muhtemelen tarihe sahtekâr olarak geçeceklerdi.” Asıl sorulması gereken soru şu: “Ben neden hayrete düştüm?” Çünkü Einstein bir Yahudi. Bugünü bırakın dün de........

© Diriliş Postası