menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hicret

11 1
20.03.2025

Geldik, gideriz; konduk, göçeriz… Bu dünyada varoluşumuz bir göz açıp kapama mesafesinde olmasına rağmen sanki hiç gitmeyecekmiş gibi direnmeye çalışırız. Burada varoluş gayemiz, verilen temiz emanete leke sürmeden bu gurbet yurdundan pak olarak göç etmektir. Bu hayat yolculuğunda yollar hep gül bahçesi değil, çiçeklerin etrafı dikenlerle kaplı. Eşref-i mahlukat insan, yolunu kaybetmesin ve kaybeden canlılara sahip çıksın, diye Mevla; peygamberler, kitaplar gönderiyor. Bu reçeteyi seçer, bu rehberle yola çıkarsan menzilin mübarek olur. Yolun sonu seni cennete götürür.

Eğer benim reçeteye de rehbere de ihtiyacım yok dersen bu irade sana verilmiş; yolun açık olsun inşallah. Yolda reçeteyi bulur, rehberle buluşursun. Yola çıkarken dik başlılık ettin. Olsun! Yolda ayağına batacak dikenler belki seni kendine getirir. Yolun sonunu beklemeye sabrım yok ve bir an önce kendi menzilime varayım diye yoldan çıkabilirsin. O zaman ormanda kaybolursun, istemene rağmen doğru yolu bulamayabilirsin. Emaneti veren alır ancak senin isteklerin de akıbeti belirlemede etken olur. Gülleri çiğneyip dikenlerle dost olacağım diyorsan yolun sonunda varacağın yer cehennem olur.

Yönetmen Ovidio Salazar’ın yönetmenliğini........

© Diriliş Postası