menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Köşemi yine misafir bir kaleme Serhat Altınkaynak’a ayırdım: Miryokefalon Zaferi'nin 848. Yılı Kutlamaları

5 0
01.10.2024

Dr. Öğr. Üyesi Serhat Altınkaynak, Sinop Ü. Tarih Bl.

15 Eylül günü Sinop’tan Ankara’ya ulaştım. Bir gece konakladıktan sonra sabah 07:15’te Sebahattin Yıldız Camii önünden Ankara Heyeti’ne katıldım ve yola çıktık. Heyet içerisinde çeşitli kurumlardan konuya ilgi duyanlar ve akademisyenler vardı.

2008 yılından bu yana bölgeye yapılan araştırma gezilerinde ve konferanslarda bulundum. Oldukça geniş bir alan olan Göller Yöresi’ni farklı zamanlarda inceleme fırsatı buldum. Adı geçen gezilerde her zaman olduğu gibi seyahat ettiğimiz araç adeta bir bilgi şöleni aracı haline getirilmekteydi. Araç mikrofonundan katılımcılar özellikle Miryokefalon Savaşı ile ilgili konuşmalar yapmaktaydı.

16-17 Eylül günü gerçekleştirilen seyahatimizde de aynı uygulama devam etti. İlk güzergâhımız Şuhut idi. Orada Çayıryazı (Geneli) Köyü’nde bir höyük üzerinde bulunan ve Battal Gazi’nin mezarı olduğu düşünülen Hüseyin Dede Türbesini ziyaret ettik ve sonra Şuhut Belediyesi’nde kısa süreli misafir edildik. Orada bize keşkek ikramı yapıldı. Ardından Isparta’ya doğru hareket ettik.

Isparta güzergâhımız üzerinde önce Atabey İslâmköy ve ardından da Uluborlu Kalesi menzil noktalarımız idi. Atabey İslamköy’de Süleyman Demirel Müzesi ve Anıt mezar ziyaretimizi gerçekleştirdik. Burada epey vakit kaybettiğimiz için Uluborlu Kalesi’ne uğramadan Isparta’ya devam ettik. Burada bir parantez açmakta fayda görüyorum. Şuhut’tan sonra Eğirdir Gölü batı kıyılarından devam ederken Hoyran Gölü’nün oldukça çekilmiş olması bizleri yeterince üzdü.

Hoyran ve Eğirdir Gölü’nün en dar kesimine batı yakasından baktığımızda manzara güzeldi ama göl suları çekilmişti. İki göl neredeyse birbirinden ayrılacak konuma gelmişti. Yeterince önlem alınmaz ise maalesef Hoyran ve Eğirdir Gölleri’nin durumu hiç de iç açıcı görünmemektedir. Bunu da burada ifade ettikten sonra nihayet konaklayacağımız Isparta faslına geçebilirim.

Saat 18:00’da Isparta Belediyesine ulaştık. Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen tarafından görevlendirilen İnş. Müh. Ahmet Bey bizlere rehberlik etti. Gökçay’dan geçerek yeni yapılan cam seyir terasına ulaştık. Orada oldukça yüksek olan cam teras üzerinde kısa süreli ama heyecanlı vakit geçirdikten sonra günün verdiği yorgunlukla biraz dinlenme fırsatı elde ettik.

Yemekten sonra Isparta’nın merkezinde eskilerin bildiği adı ile Büyük Isparta Oteli; günümüzdeki adı ile IYAŞ Park Otel’de konaklamaya geçtik. Tabii ki hemen konaklama olmadı. Otelin lobisinde akademik sohbetler devam etti. Isparta’da bu esnada Prof. Dr. Refik Turan, Prof. Dr.........

© Dikgazete.com


Get it on Google Play