Kadim Dünya Coğrafyası [el-İdrîsî]
Bu makalenin amacı, Ramazan Şeşen tarafından tercümesi yapılan el-İdrîsî’ye ait Kadim Dünya Coğrafyası adlı esere bazı katkılar vermek; bazı hatalara dikkat çekmektir. Zira el-İdrîsî’nin Ünsü’l-Mühec ve Ravzü’l-Ferec adlı eseri ile İbn Hordazbih’in el Mesalik ve'l Memalik adlı eserinde verilen Anayol ve Bizans Askerî Yolu’nu, değişen coğrafyanın ışığında araziye yerleştirmek ilk kez 1146 Roma-Selçuklu Savaşları, Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye adlı kitapta bize nasip oldu. Hâl böyleyken eserin Fransızca tercümesi esas alınmış ve bu çalışma görülmemiştir.
Açar Kelimeler: Ramazan Şeşen, el-İdrîsî, Kadim Dünya Coğrafyası, Nüzhetü’l-Müştak fi İhtiraki’l-Afak, Ünsü’l-Mühec ve Ravzü’l-Ferec, İbn Hordazbih, Yollar ve Ülkeler Kitabı, el Mesalik ve'l Memalik
2013 yılıydı; Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye kitabımdan 20 adet aldım; Beyazıt Meydanı’ndaki kitap fuarına götürüyorum. Hanımla birlik Sirkeci’den Cağaloğlu yokuşunu çıkıyoruz 20 kitap bana 20 kg gibi gelmeye başlamış ve yorulmuştum. Yokuş başında bir kitapçıya rastladım. İçeri girip kitabı gösterdim. “Tarih kitapları bizim işimiz değil, kitapçılar, fuarda bulunmaz, ilerde tarihle ilgilenen kitapçılar var, siz onlara gidin” diye Kitabevi’ni işaret etti. Kitabevi sahibi Mehmet Bey, kitapları bırak, satılınca parasını gönderelim dedi. “Bu kitap sahasında ilk, İbn Hordazbih’in verdiği yolları ilk kez araziye yerleştirdik” gibi kitabı tanıtmak istedim. Meğer Kitabevi İbn Hordazbih’i, Murat Ağarı çevirisiyle 2008’de yayınlamış. Ben daima önüme baktığım için olacak, etrafta olanları görmüyorum. Bunun bana, “başkalarının tesirinde kalmadan olayları kaynaktan ve farklı yorumlama” gibi faydası oldu; oluyor. el-İdrîsî çevrileli üç yıl olduğu hâlde haberim olmamıştı. Heyecanla beklediğim bu eseri, Prof. Özdemir Koçak yeni haber verdi.
Kitap Yeditepe’den çıkmış, ama yayınevi benim gibi fihrist koymamış. Hâlbuki ben bu işi beceremediğim için yapamadım. Adaşım, hemşerim, hocam, benden yedi yaş büyük; kendilerine sıhhat, afiyet ve uzun ömür diliyorum.
Kitapta açıklama yapılacak çok madde var, ama ben kendimce önemli gördüğüm birkaç hususa değineceğim.
Biraz önce bahsettiğimiz amillikler arasında Anatolia Teması vardır. Burada birkaç kale bulunur. Bunlar Alemeyn, Merc eş-Şahm, Burgaz, Mesken’in kaleleridir. Amorion da buradadır. Güzel bir kale olup burçlarının sayısı 40’tır [s.164]. Bu kısım beşinci iklimin beşinci cüzünden bahseder. Burası Anadolu diyarıdır. Anadolu’nun manası doğu demektir. Bu yerde Amerion, Alemeyn Kalesi, Mercü’ş-Şahm, Bergus, Meskenin kaleleri yer alır [s.169].
Bu metin Şeşen Hocaya ait değil gibi, zira çok çelişki var. Bu çelişki, 83 yaşındaki Hocaya değil, yayınevine ait olmalıdır. Burgaz ile Bergus, Merc eş-Şahm ile Mercü’ş-Şahm, Mesken’in ile Meskenin, Amorion ile Amerion, Efesos ile Efes, Anatolia ile Anadolu aynı oldukları halde farklı yazılmışlardır. “Dümliya ile Demliya” [s.165] aynı yer ve Dorileon [Dorylaion: Eskişehir] olacak. Eserin her tarafı böyle hata dolu. Tema, kâh tema, kâh Tema yazılmıştır. Anadolu denilince bugünkü Anadolu anlaşılabilir ki, nitekim birçok ünlü tarihçi, Anatolia veya Asia [Asya] temasını, bugünkü Anadolu sanarak onlarca hata yapmışlardır. Osmanlı, Anadolu eyaletini, Rumeli’nin fethinden sonra kurdu. Bu husus 1530 tarihli Muhâsebe-i Vilâyeti Anadolu Defterlerinde görülebilir. Ondan önceki Anadolu, Anadolu veya Asya temasıdır. Bu yer, Uluborlu ve Beyşehir ilçeleri dâhil, ikisi arasındaki bölgedir; ama tarihçi hâlâ bunu bilmez. Bu eyalet tarihte çok sık zikredilir. Amorion- Uluborlu, el-Alemeyn Gelendost-Kötürnek, Mercü’ş-Şahm {Akça [kale] çayırlığı}- Şarkîkaraağaç, Bergus [Ayn-ı Birgus/Pyrgos]- Eflâtun Pınarı, Meskenin [Misthia] ise Beyşehir’dir.
Kitabın adı, Kadim Dünya Coğrafyası olmasına rağmen, 17. Asrın başlarında Göller Bölgesi, hatta bugünkü İznik Gölü’nde vukû bulan coğrafî değişim dikkate alınmamıştır. Pîrî Reis ve Kâtip Çelebi haritalarına şöyle bir bakılsaydı [Har.1-2-3], bu değişim hemen fark edilirdi. Diyelim ki bunlara bakılmadı, “Gölün [İznik] uzunluğu 12 mil, genişliği 7 mildir. Bu gölde üç dağ [ada] bulunur” [s.165]. İznik Gölü’nün uzunluğu 32 km [21 mil] idi. Bunun izahı: 16.yy ve 17.yy’da sular yükselmiş; İznik Gölü büyümüş; Beyşehir ile Kıreli, Eğirdir ile Hoyran Gölleri birleşmişlerdi.
Bu çeviride İbn Hordazbih ve adı zikredilmesine rağmen Ünsü’l-Mühec’ten hiç yararlanılmadığı anlaşılıyor. Çeviride bu eserlere bakılsaydı birçok hatanın önüne geçilebilirdi. Bu işi yapmak için Şeşen Hocaya en az iki genç tarihçi yardım etmeliydi. 83’lü birinin yapacağı iş bu kadar olur. 40-50’lik onlarca tarihçi profesör ne iş yaparlar? Bu hâliyle Kadim Dünya Coğrafyası adlı çevirinin kimseye pek yararı olmaz. Trakya, Batı Trakya ve Balkanlar hakkında verilen birçok bilgi de yanlıştır. Umarım benim bu açıklamalarım ışığında okunur da bir faydası olur.
“Burada 4 kale yer alır. Efes cevasi nahiyesinde olup, buranın Ashâb-ı Kehf’in şehri olduğu söylenir. Ashâb-ı Kehf Amorion ile Nikea arasında bir mağarada bulunurlar” [s.163]. Bu bilgi İbn Hordazbih’te şöyledir:
Terkasis [Thrakesion], el-Avasi [Kurtlar: Λύκοι] sancağında kalesi olan müstahkem Efes kentini ve ayrıca dört tane daha kaleyi kapsar. Efes, yedi uyurlar mağarasının bulunduğu kenttir. Bu kentin kiliseden çevrilmiş camisinde Mesleme'nin, Romalıların ülkesine muzaffer girişinin anısına yapılmış Arapça bir kitabe bulunmaktadır. Muhammed b. Musa el-Müneccim, Ashâb-ı Kehf ve Ashâbi’r-Rakîm’in, Ammûriye [Uluborlu] ile İznik arasında bulunduğunu söyler. En-Natulus Eyaleti: Mânâsı, el-Maşrık [güneşin doğduğu yer] demektir. Bu eyalet Rûm’un [şimdiki Anadolu] en büyük eyaletidir. Burada Ammûriye şehri vardır. Ammûriye [surları]’nın 44 tane burcu vardır. Kalelerine gelince: El-Alemeyn, Mercü’ş-Şahm, Burgos, ve’l-Miskinin ve 30 kale, ve’l-Bisin/Belisiye, ve’l-Mesbatlevin (İbn Hordazbih, 1889: 106-107-108, terc. K.Y. Kopraman; 1992: 78, terc. Y. Kurtoğlu).
Görüldüğü gibi Cevasi okunan isim el-Avasi [Kurtlar, Yunanca Lykoi, Lykia ise Kurtların yeri] olmalıdır. Bugünkü Efes [Selçuk], Lykia, Amorion [güya Emirdağ], Anatolia ve Thrakesia teması arasında nasıl bağ kurulur! Selçuk-Efes’ten gayri Gelendost-Hüyük İskelesi önünde bir Efes [Apasa] daha var. İbn Hordazbih, Ammûriye’nin Anatolia eyaletinde bulunduğunu tasdik ediyor. MS 838 Amorion yıkılınca Mercü’ş-Şahm {Akça [kale] çayırlığı: Şarkîkaraağaç} Anadolu temasının merkezi olması (Günal, 2023: 72, açık.87), el-İdrîsî’deki Amorion, el-Alemeyn, Burgus ve Miskinin’in yerlerini tasdik etmektedir.
Amorion büyük, meşhur bir şehir. Defalarca Müslüman ordularınca fethedilmiştir. Müstahkem bir suru vardır. Şehir güneyden gelen Fırat’a [Sakarya nehrine] dökülen nehir kıyısındadır. Bu nehre Kıbakıb nehri denir. Amorion şehri civar şehirlere geçiş yeridir. Bunlardan biri sahildeki Tarsus’a giden yoldur [s.170]. Yolun devamı alttadır.
Fırat........
© Dikgazete.com
