menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

J. Fr. Michaud: Haçlı Seferi: Histoire des Croisades

11 0
10.03.2025

Joseph François Michaud’ya ait 1841’de yayınlanan Histoire des Croisades adlı eserin tenkitli özeti, 1865’de Emrü’l-Acîb fi Tarihi Ehli’s-Salib adıyla eski harflerle Türkçe, 2011’de de Güray Kırpık tarafından Haçlı Seferlerinin İlginç Olayları adıyla yeni harflerle yayınlanmıştır. Bu makalenin amacı, söz konusu kitaptaki Göller Bölgesi’yle ilgili hatalara açıklık getirmektir. Zira Göller Bölgesi’nin tarihî coğrafyası yanlış bilindiği için olacak Haçlılar, Seyitgazi, Afyonkarahisar, Şuhut, Kemer Boğazı, Yalvaç yerine; Seyitgazi, Bayat, Bolvadin, Çay, Akşehir ve Konya gibi yanlış yürütülmüş; tarihî bölgeler de yanlış yerleştirilmişlerdir.

Açar Kelimeler: Joseph François Michaud, Historie des Crusades, Güray Kırpık, Haçlı Seferlerinin İlginç Olayları, Burnt Phrygia, Yanık Firikya, Burning Phrygia, Sauria, Meander, Caister, Halys, Antiόchette, Küçük Antakya, Yalvaç, Küçük Firikya

Yaklaşık 15 yıldır Eğirdir Gölü’nün, Hoyran ve Eğirdir adlarında iki ayrı göl olduğunu, iki göl arasında 15 km boyunda bir kara ile suları Hoyran’dan Eğirdir’e veya kuzeyden güneye doğru akan, ağzı kaynağına yakın veya seyri kısa, Kaystros, Menderes, Halys ve daha birçok adı kaydedilen derin bir ırmak bulunduğunu iddia ediyorum. Herodotos’un zikrettiği Kıral Yolu, bu ırmağı, Kemer Boğazı’nda Zompos, Kibotos, Pontogefyra ve Yenice Köyü Köprüsü gibi birçok adı bulunan bir ırmaktan geçmekteydi. Ayrıca bu ırmak, Doğu ile Batı, Şarkla Garp, Suriye ile Yunanistan, Asya ile Avrupa ve Arzava ile Akhalar arasındaki huduttu. Kıral Yolu’nu İstanbul’a bağlayan Askerî Yol, bu ırmağı batıya atladıktan sonra Bozdurmuşbeli, Kali [Kalamos] çayı, Şuhut, Afyonkarahisar, Seyitgazi, Eskişehir, Bozüyük, İnegöl, İznik Gölü’nün batı ucu, İzmit Körfezi’ndeki Taşköprü [Kibotos] ve oradan da İstanbul’a gidiyordu. Kudüs Yolu ise, Eskişehir’e kadar aynı olup, devamı Söğüt, İznik, Bahçecik, İzmit ve İstanbul şeklindeydi.

Michaud, tarihî bölgelerin yerleri ve Haçlıların yürüyüş güzergâhı olmak üzere iki türlü hata yapar. Michaud, Haçlıların, Eskişehir’den [Dorylée] sonra geçtikleri yerleri sırayla Yanık Firikya [Phrygie brûlée], Eski Sauria [Isauria Trachea], susuz yerler, [Kara Dağlar], Irmak, [Malabyumas] ve Antiόchette şeklinde verir (1860: 124-126). Albert d’Aix’a ait Kara Dağlar ve Malabyumas adları takdim/tehir olup, böyle yerleştirdim. Hâlbuki Haçlılar, Eskişehir’den sonra Büyük Firikya’nın Seyitgazi, Afyonkarahisar ve Şuhut kentlerini geçerek, Bozdurmuşbeli’ne [Kara Dağlar] gelmişler; burada gecelemişler; susuz ve kavurucu toprakları geride bırakmışlardır. Bu bölge, Temmuz ayında kurak olur. Su kaynakları, bağ-bahçe sulamak için tutulduğundan dereler kurur. Yerli halk bile susuzluk çeker. Ayrıca 50-60 bin mevcutlu Haçlıya su dayanmaz. Buradan sonrası, Yanık Firikya, Mukaddes Firikya, Dağlık Firikya, Anadolu [Asia] eyaleti gibi adları olan ve Uluborlu, Yalvaç ve bazı ilçelerin kapladığı; Bozdurmuş, Sultan, Anamas ve Barla Dağları ile çevrili, Firikya’nın daha küçük parçası, yâni Küçük Firikya’dır. Bazı Haçlı kaynakları bu yere daha küçük anlamında Lesser der. Arundell’in Ulpian’dan naklettiği Anadolu, Anatolikon [Asia] eyaletidir. Lycia [el-Avasi: Lugga: kurtların yeri] sancağı, Thrakesia [Trachea] teması; Thrakesia Küçük Firikya; Küçük Firikya, Anadolu eyaleti içindedir. Niketas, 1148 yılı II. Haçlı Seferinde Türk-Bizans sınırı olan ırmağın şarkı için Yukarı Firikya, devamına da Lykaonia ve Pisidia der (1995: 49). Sauria [Suriye] denilen bölge de, Kemer Boğazı’ndaki [keşfedilen] ırmağın şarkıdır. Şimdi bu konuları sırayla başlıklar halinde açıklamaya çalışalım:

Michaud [1767-1839] Haçlıları, Eskişehir’den sonra yanlış olarak Bolvadin, Akşehir, Konya yoluyla yürütür. Böyle bir yol var; ama Haçlılar, Seyitgazi, Afyonkarahisar [Santabaris], Şuhut [Ebraïke], Çobankaya [Augustopolis], Bozdurmuşbeli, Kemer Boğazı ve Yalvaç yoluyla yürümüşlerdi. Güray Kırpık, Michaud’nun, Haçlıların güzergâhını takiple Suriye’ye gittiğini, hatta onu Napolyon’un gönderdiğini söyler, ama yayına hazırladığı kitapta sadece Suriye ve Mısır’a gittiğini belirtmiştir. Michaud, Antiόchette’nin Akşehir olduğunu söyler ve “Ak-Cher ülkesi Haçlı Seferleri zamanında olduğu gibi bugün de hâlâ ormanlarla kaplıdır” diye, sanki Akşehir’i görmüş gibi bir ifade kullanır, ama kanaatimce o, Göller Bölgesi ve Akşehir’i görmemiştir [2011: 126]; biyografisinde de böyle bir bilgi yok [bk. 2011]. Haçlıları, Uluborlu [Amorion], Yalvaç bölgesine çeken şey neydi acaba?

1. Askerî Yol ve Kudüs Yolu’nun Kemer Boğazı’ndan [Kutsal Geçit, Kutsal Irmak, Hieronpotamum] geçmesi.

2. Askerî Yol ve Kudüs Yolu’nu, buraya çeken şey ise, ünlü Kıral Yolu’nun Kemer Boğazı’ndan geçmiş olması.

3. Kıral Yolu’nu buraya çeken şey ise, Pessinus’taki [Kötürnek köyü] Kybele kültü ve kara taş olmalıdır.

4. Kemer Boğazı [Menderes] çevresi, Hıristiyanlar için ikinci bir Filistin’dir (Wittek, 1999: 25). Paul ve Barnabas’ın geldiği; 1.Efes, 2.Laodikya-Eğirdir, 3.Sart-Barla, 4.İzmir-Apameia, 5.Thyateira, 6.Pergamon-Gaziri Adası, 7.Antakya-Yalvaç’tı ve hepsi de Kutsal Firikya’da idi. Anna’nın şehirlerin kıraliçesi dediği Uluborlu idi [bk. Alexiad]. İbnü’l-Esîr, Uluborlu [Ammûriye] için: “Hıristiyanlığın göz bebeğidir, Hıristiyanlar nazarında İstanbul’dan daha şereflidir” der [1986: 6, 418]. Şehirlerin kıraliçesi için İstanbul denir, ama yanlıştır. Zira Attaliates ve Bryennios, İstanbul için “şehirlerin sultanı” derler. Haçlılar, Akşehir değil, bu yolu seçmişlerdi. “İstanbul’dan doğuya giden yolların [Kudüs Yolu] üstündedir denilen Khelidon [Kırlangıç] nehri”, Uluborlu Popa çayıdır (Ramsay, 1960: 216, açık.1). Anna, Haçlıları Ebraïke’ye [Şuhut] uğratmakla bizi tasdik etmiştir [1996: 332].

Michaud’nun “Brûlée” [yanmış] dediği bölge, Yanık Firikya [Frygia Kekaumene] denilen yer olup, Uluborlu, Kemer Boğazı, Eğirdir ve Yalvaç bölgesidir. Bu bölge tarihte depremlerle çok sarsıldığı için bu adı almıştır. 1057’de zikredilen Katakalon Kekaumenes Yalvaç bölge komutanı, 1116’daki Mihail Kekaumenes [Yanık] ise, Yalvaç vali yardımcısı idiler ve Kekaumenes [Yanık] lâkaplarını, yönettikleri bu bölgeden almışlardı. Depremlerle çok sarsılan Apameia [Myrina], Kemer Boğazı’nın 6-7 km güneyi ve Marsyas suyunun Menderes’e döküldüğü yerdeydi. “Brûlée” [yanmış] sıfatı, İngilizceye “brunt” [yanık] yerine, “burning” [yanan] çevirmiştir. “713’de........

© Dikgazete.com