menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İmparator Valens’in Thyateira, Nakoleia, Salice ve Hadrianopolis Harpleri

9 0
08.10.2024

Har.1: Değişen coğrafya: Hoyran ve Eğirdir Gölleri, Anayol [Kıral Yolu], diğer yollar, ırmaklar, şehirler, Kıreli ve Beyşehir Gölleri. Kötürnek [Hadrianopolis, el-Alemeyn, Hısnu’l-Meclis], Lagania [Anastasiopolis, Marcianopolis], Sagouda [Söğüt, ad Salice].

Bu makalenin amacı, Bizans İmparatoru Valens’in [MS 364-378] yapmış olduğu Thyateira, Nakoleia, Salice [Söğüt] ve Hadrianopolis harplerinin vûku buldukları yerleri tespit etmektir. O yüzden bu makale, bir tarihî coğrafya çalışmasıdır. İddia edildiği gibi bu harplerin Akhisar ve Edirne ile hiçbir ilgisi yoktur. Valens, Bizans’ın Doğu kısmının imparatoru olduğu için bu harplerin üçü [Thyateira, Salice ve Hadrianopolis] Eğirdir Gölü çevresinde, Nakoleia harbi ise Seyitgazi’de vûku bulmuştur. Bu harplerde zikredilen Gotlar, Bizans imparatorları tarafından Şuhut ve Eğirdir Gölü, Hunlar ise Eğirdir Gölü çevresine yerleştirilen Bizans paralı askerleridir. Zira, Eğirdir Gölü’nün en eski adlarından biri olan Uz [Oğuz] Gölü adı, Anna Komnena’ya göre bu Hunlar’la ilgilidir. Hadrianopolis harbi, Kötürnek köyüne 9 mil uzaktaki Köke köyü önünde, yâni Marcianopolis’te yapılmıştır.

Açar Kelimeler: Valens, Thyateira, Arkadiopolis, Nakoleia, Salice, Söğüt, Marcianopolis, Köke, Hadrianopolis, Kötürnek.

Valens, 28 Mart 364 tarihinde kardeşi I. Valentinianus tarafından Doğu İmparatorluğu'nu idare etmek için ortak imparator seçilmiştir. İmparatorluk iddiası güden Procopius adlı bir isyancının kendini imparator ilân etmesini [28 Ey. 365- 27 May. 366] takiben tahtını bırakıp intihar etmeye kalkmış, ancak halkın müdahalesi üzerine intihardan vazgeçmiş ve tahta geri dönmüştür. Romalılar için tam bir felâket olan Hadrianapolis muharebesinde 9 Ağustos 378 tarihinde öldürülmüş ve ordularının hemen tümü Got kavmi istilacıları tarafından imha edilmiştir.

Valentinianus [364-375], kardeşi Valens'in ortak imparator olmasına karar vermiş ve Roma İmparatorluğu'nu Batı ve Doğu olarak ikiye bölmüş ve yalnız Batı Roma'da saltanat sürmüştür. Gratianus [378-383], Valens'in ölümü üzerine Doğu imparatorluğu kendine miras kalmıştır; ertesi yıl General Theodosius'u Doğu İmparatoru atamış ve 375-383 arasında II. Valentianus ile ortak imparator olarak Batı İmparatorluğu yapmıştır. I.Theodosius [379-395], Hadrianapolis muharebesi felâketinin tesirleri ile uğraşması için Gratianus tarafından Doğu imparatoru atanmıştır. Barbar asıllı paralı askerleri Roma ordusuna alarak Doğu ordularını yenilemiştir. II. Valentinianus ve Gratianus’un ölmeleri üzerine Batı İmparatorluğunu da üzerine almıştır. Hıristiyanlığı, Roma İmparatorluğu'nun resmî dini olarak kabul etmiştir. Arcadius [395-408 Doğu], karısı Aelia Eudoksia ile yüksek devlet memurlarının elinde kukla olmuştur. Batı imparatoru Honorius’un erkek kardeşidir. Olayları iyi anlaşılabilmek için Vikipedi’den, o döneme ait Doğu ve Batı imparatorları hakkında yukarıdaki kronolojik bilgilerini verdim.

Procopius, Kilikya yerlisiydi ve 326 yılı civarında Corycus'ta doğdu. İmparator Julian'ın anne tarafından kuzeniydi. 358'de Lucillianus ile birlikte Sasani sarayına elçi olarak gönderildi. Procopius, Julian'ın maiyetine katıldı ve 363'te Sasaniler'e karşı yaptığı seferde yer aldı. Sebastianus ile birlikte 30.000 adamla yukarı Dicle'yi kontrol etmekle ve mümkünse Ermenistan Kralı II. Arsaces'e katılıp güneye doğru yürüyerek Asur'daki Julian'ın ordusuna ulaşmakla görevlendirildi. Ancak Julian öldü; Procopius, Nisibis ile Singara arasındaki Thilsaphata yakınlarında ana Roma ordusuna ulaştığında yeni imparator Jovian ile tanıştı. Julianus'un bedeninin Tarsus'a taşınmasını ve ardından gömülmesini denetledi ve ancak daha sonra ailesiyle birlikte Sezariye'ye gitti. Jovian'ın ölümünden sonra yeni imparatorlar Valentinianus ve Valens, Procopius'u tutuklamak için birkaç asker gönderdiler. Procopius teslim oldu, ancak ailesiyle görüşmek istedi ve ailesiyle birlikte önce Karadeniz'e, sonra da Tauric Chersonese'ye kaçtı. Procopius sürekli ihanete uğrama veya ifşa olma korkusu içinde yaşıyordu ve yardım istemek için İmparatorluğun başkenti İstanbul’a gitti. Procopius, kendini İmparator ilân etmeye karar verdi. O sırada İstanbul’da dinlenen iki lejyonu rüşvetle satın aldı ve imparatorluk şehrinin kontrolünü ele geçirdi. Bundan kısa bir süre sonra, 28 Eylül 365'te kendini İmparator ilan etti ve hızla Trakya; daha sonra Bitinya eyaletlerinin kontrolünü ele geçirdi. Valens, Thyatira ve Nacolia'daki iki savaşta Procopius'a galip geldi. Procopius savaş alanından kaçtı; bir süre Frigya'nın vahşi doğasında kaçak yaşadı; ancak kısa süre sonra iki generalinin ihaneti sonucu yakalandı. 27 Mayıs 366'da idam edildi ve kesik başı, ortak imparator Valentinianus'a gönderildi (Vikipedi 2).

Corycus [Korikos], Mersin-Erdemli ilçesinde eski bir kent; Tarsus malûm; Nisibis Nusaybin; Sezariye ise Kayseri olmalı. Karadeniz eski Eğirdir Gölü, Tauric Chersonese ise Anayol [Kıral Yolu] üzerinde bulunan Kemer Boğazı olmalıdır; zira, Bilge Umar’ın Gelibolu Yarımadası dediği Khersonnesos [Anna'da Kherronesos], Kemer Boğazı’nın batı yakasıdır (Anna, 1996: 225, 228, 248, 448-453, 505). Burada Anayol’dan ayrılan Bizans Askerî yolu, Bozdurmuşbeli, Şuhut, Afyon, Seyitgazi, Eskişehir, İnegöl ve Yalova-Taşköprü yoluyla İstanbul’a gider. Tauric ise Tauros [Dağları] kelimesiyle ilgili olmalıdır. Trakya denilen yer, Kemer Boğazı’nı da içine alan Thrakesia temi; Bitinya ise İznik ve İzmit Bithynia’dan gayri, Thrakesia teminin şark hududunda yer alan ikinci bir Bitinya olmalıdır. Zira, bazı metinlerde Gelendost civarı için de Bitinya denildiğini gördüm.

Thyateira, Asia eyaleti ve Anayol üzerinde Arkadiopolis, Pelopeia ve Semiramis gibi adları bulunan kenttir (Remsi, 1960: 122, 130) ve Kemer Boğazı’nın 6-7 km şarkındadır [bk.Har.3]. Procopius’un, İstanbul’dan itibaren Askerî yolu takiple Kemer Boğazı ve Gelendost civarına kadar hâkim olduğu, Valens’in ise şarktan ve Konya-Ereğli tarafından gelerek Procopius üzerine yürüdüğü anlaşılmaktadır. Thyateira’da mağlup olan Procopius, Kemer Boğazı’ndan itibaren Bizans Askerî yolu üzerinden İstanbul’a doğru geri çekilirken Nacoleia, yâni Seyitgazi yanında yapılan harbi de kaybetmiştir. Valens, Ankara'dan yola çıkarak Pessinus üzerinden Frigya'ya girdi ve Akhisar yakınlarında yapılan Thyatira Muharebesi'nde Procopius'un generali Gomoarius'u yendi. Ardından Nacoleia'da Procopius'un kendisiyle buluştu ve askerlerini onu terk etmeye ikna etti” denilir [vikipedi 4]. Tabir caizse ordular dans ettirilir: Valens, Ankara’dan Akhisar’a götürülür; oradan da Seyitgazi’ye getirilir. Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi bilmeyen tarihçi, Ankara, Pessinus ve Thyateira hakkında yanılmıştır. Söz konusu Ankara, Anayol üzeri ve Suğla Gölü yanındadır; Pessinus, Anayol üzerinde ve Küçük Firikya’daki Kötürnek köyüdür [Hadrianopolis]; Thyateira ise Kemer Boğazı’nın 4-5 mil şarkında veya Kötürnek’in 15-16 mil batısındadır [bk. Har.1, Har.3].

Karadeniz’in kuzeyine yerleşen Gotlar, Olbia’daki Grek-Roma kültürüyle temasa geçmişlerdir. Olbia, tarihin bir bölümünde Yunan kolonisi olmuş ve İÖ IV. Yüzyıldan itibaren yüksek bir medeniyet seviyesine ulaşmıştır.

Valens, Gotların sınır bölgesine gelişini olumlu karşıladı ve bölgenin Roma valilerine geçiş için talimat verdi. Nehri geçmek için çok sayıda basit bot temin edildi. Pek çok Got bu nehirde hayatını kaybetti. Ancak karşı kıyıya yine de çok miktarda Got ulaştı. Gotların, Romalılara olan müteşekkir tavrı zamanla değişti. İlkin Romalılar küçük yaştaki Got çocuklarını alıp İmparatorluğun çeşitli yerlerine köle olarak gönderdiler. Gotlar ses çıkarmadılar. Sonra Valens’ten ikinci bir emir geldi. Tüm eli silah tutan Gotlar, silahlarını Romalı yetkililere teslim edecekti. Ancak Gotlar silahlarını teslim etmek yerine yerel yöneticilere rüşvet vererek bu yükümlülükten kurtuldular. Valens, bu haberleri sonradan öğrendi. İmparatorluğunun içinde çok sayıda silahlı barbar vardı. Valens, yanlış karar verdiğini anladı ve Gotlar’ı gruplara bölüp İmparatorluğu’nun çeşitli köşelerine dağıtacaktı. Bu arada Tuna sınır bölgesinde çok sayıda Ostrogot belirdi. Onlar da soydaşları gibi Hunlar’dan kaçıyordu. Bunlar soydaşlarından farklı olarak sınırı geçmek için Roma’dan izin istemediler; bir gece Frithigern’in Gotlar’ıyla birleştiler. Valens, her şeye rağmen Gotlar’a yardım etmekte kararlıydı. Gotlar, Trakya valileri Maximus ve Lupicinus’un sahtekârlıkları yüzünden isyana sürüklendiler.

Trakya’da bu gelişmeler olurken Romalılar büyük bir ordu toplayıp, bu büyük tehlikeyi biran önce bertaraf etmek istediler. Roma ordusu Trakia eyaletine geldi. Valens, Batı’dan destek istedi. Gratianus, Pannonia Valeria bölgesinin komutanı Frigeridus’u bölgeye gönderdi. Ancak Frigeridus bölgeye gelmeden, Gotlar’ı Dobruca’nın içlerine doğru hareket etmeye zorlamak için bir askeri harekete girişti. İki lejyondan fazla olan bu ordu, açık alanda Gotlar’la savaşa girmek istedi. Gotlar ise Salice denilen yerde acele çadır kurup, savaş düzeni aldılar. Savaş çok kanlı oldu, ancak sonuç alınmadı. Gotlar yerlerinde kaldılar. Roma ordusu ise yakınlardaki Marcianopolis kentine çekildi. Richomerus, destek ve asker bulabilmek için Galya’ya gitti. Romalılar, Gotlar’ı açlığa mahkûm etmek için Balkan Dağlarındaki geçitleri tuttular; tarlaları yaktılar ve yiyeceklere erişimi engellenmeye çalıştılar. Valens ise daha hızlı bir şekilde Trakia eyaletine varmaya çalıştı. Amaç Gotları bölgeye hapsetmek ve Karadeniz kıyıları veya Tuna’ya ulaşmalarını engellemekti. Burada kritik bir hamle Frithigern’den geldi; Hunlar’dan kaçanlarla temasa geçti. Bunlar, Tuna Nehrini geçen Ostrogotlar’ın oluşturduğu bir gruptu. Bunlar Aşağı Moesia bölgesindeydiler. Bu grupla temasa geçip, kendilerine katılmalarını sağladı. Bu grup yalnızca Gotlar’dan oluşmuyordu; içerisinde kaçak Hun askerleri ve Alanlar da vardı. Klasik piyade Gotlar’ın yanına Ostrogot süvarileri de eklenmişti. Böylece Got ordusu daha da güçlü bir hale geldi. Modern Burgaz’ın yakınında Dibaltum-Develtus denilen Karadeniz kıyısında Got akıncı birlikleri, Roma birliklerine baskında bulundu ve Roma birlikleri katledildi ve ordu dağıldı.

Bunlar olurken Gratianus’un emriyle Frigeridus, Beroea Strara Zagora bölgesinde tahkim edilmiş bir savunma hattı kurmayı denedi. Saturnis bunu daha önce Shipka’dan Maritsa vadisine açılan kritik yol hattında denemişti. Nitekim bu plan işe yaradı. Farnobius’un başında bulunduğu Got grubu bu stratejinin kurbanı oldu. Bu çatışmadan sağ çıkan bir kısım Vizigot, Yukarı İtalya ve Aquitania bölgesine yerleşti. Valens, 378 yazında Konstantinopolis'e döndüğünde Gotlar’ı, Roma topraklarının içlerine aldığı için suçlanıyordu. Valens, kendi hatasının sonuçlarını onarmak için çaresizce her şeyi riske atmaya karar verdi. Başkentte sadece birkaç gün kaldı ve Hadrianapolis surları yanındaki ordu komutasını devraldı. Ad Salice Harbiyle ilgili bu metni Kozan (2017)’den özetledim.

Ad Salice [Söğüt] harbi, tarihçiler tarafından bugüne kadar Balkanlar’da gösterilmiştir. Yine tarihçi, 29 Nisan 1091 tarihinde vukû........

© Dikgazete.com


Get it on Google Play