menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İlkay Atav Doktora Tezi

7 0
24.02.2025

Har.5: Eğirdir ve Hoyran göllerindeki değişim görülmektedir.

Makalenin amacı, İlkay Atav’ın Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yaptığı doktora tezinde kullandığı tarihî coğrafyanın yanlışlığı hakkındadır. Zira Eğirdir ve Beyşehir gölleri, 16. Asır başlarında bir değişime uğramıştır Tez konusu alanda Sagalassos, Seleukeia Sidera, Konane, Apollonia, Pisidia Antiokheia, Neapolis kentleri yanında Apameia, Efes [Apasa], Lamsakos gibi daha başka birçok kent vardır; ama bu kentler yanlış yerleştirilmiştir.

Açar Kelimeler: İlkay Atav, Doktora tezi, Coğrafî Değişim, Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü, Seleukeia Sidera

Dr. İlkay Atav ve doktora danışmanı Prof. Fikret Özcan’ı tanımam. Fikret Beyin beni tanımadığını, ama bildiğini biliyorum. Zira, Prof. Dr. F. Özcan’ı, “Güncel Araştırma ve Yaklaşımlar; Kuzey Pisidia Yüzey Araştırmaları; Prostanna, Mallos, Dreskene, Kapıkaya” adlı çalışması üzerine 26 Nisan 2022 tarihinde DikGazete’de “Malazgirt Savaş Alanı Arkeolojisi ve…” adlı makalede eleştirdim ve adı geçen eleştiriyi mail adresine gönderdim. Bundan başka Eğirdir Gölü’yle ilgili bazı makalelerimi de gönderdim. İlkay Atav’ın tez başlığı: Antik Çağ’da Kuzey Pisidia’nın sosyoekonomik yapısının mekânsal analiz verileriyle değerlendirilmesi. Bu tezdeki tarihî coğrafya hatalarına ilim âleminin dikkatini çekmek istiyorum. Bu sayede, Eğirdir ve Beyşehir göllerindeki coğrafî değişim fark edilecektir. Bunun için de, Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişimi anlatan madalyon resmini başlıkta verdim.

1. Hoyran Boğazı adlandırması: HGM ve bölge halkı arasında boğazın adı Kemer Boğazı’dır [bk. HGM Atlas, Topog. Raster] ve 1501 tarihli bir belgede Firigos Boğazı kayıtlıdır. Anna ile Ramsay’da Hellespontus ve Firikya Hellespontia zikredilir. Boğaz’ın Zompos, Kibotos, Taurokomos, Ābrū Masmâne [Kutsal Geçit], el-Battâl, Meltinis [Malatyalı], Miryokefalon ve Libotanion Boğazı gibi birçok adı var, ama Hoyran Boğazı adını ilk kez duyuyoruz.

2. Barla Boyalı Mahallesi Çorak Mevkiinin 3-4 km kuzeyinde olması gerekirken 3-4 km güneye konmuştur.

3. Neapolis kenti, 1890’da Ramsay tarafından Şarkîkaraağaç zannedilmişti, ama neredeyse 30 yıldır birçok arkeolog tarafından Fele [Yassıbel] ile Kıyakdede arasında bulunduğu bilinmektedir. Ayrıca 1530 tarih, 438 Nu. MVAD I’ deki İznebolu’yu Bâlâ [Fele] ile İznebolu’yu Zîrin [Kıyakdede] bunun delilidir. Zira, İznebolu, Neapolis adının Türk ağzında aldığı hâldir. Hâl böyleyken İlkay Atav ve danışmanı, 30 yıl önceki yanlış yerleştirmeyi almışlardır.

4. Kirişli Dağı adı yanlış olup, İlkay Atav bu yanlışı benimsemiştir. 1912 tarihli Kiepert haritasında bu dağın adı Akdağ’dır. Gelendost-Akdağ köyü, dağa ad vermiş; ya da bu dağdan ad almıştır. 1944 tarihli HGM haritasında Çirişli Dağı’dır. Çiriş’in anlamını bilmeyen bir haritacı, Çirişli adını Kirişli yapmış olsa gerektir. Bu dört husus bile bölgede yapıldığı söylenilen araştırmanın ne kadar sathi ve zayıf olduğunu göstermektedir [bk. Atav, Har.78].

1. Samimi bir kişinin bu değişimi fark etmemesi imkânsız. Pîrî Reis [öl.1553] ile Kâtip Çelebi’nin [1609-1657] haritalarına bakınca bu hemen fark edilir. Ama maksatlar başka olsa gerek ki, Har.2-3-4 görülmemiştir. Har.2-3’te, Eski Eğirdir Gölü, Göl’e kuzeyden dökülen ırmak, Akdeniz’e dökülen Aksu, eski ve yeni Antalya görülmektedir. Har.1-2-3-4-5-6-7 dışında Eğirdir Gölü’ndeki değişimi açıklayan aşağıdaki gibi daha birçok husus var:

2. 1530 tarihli arşiv belgesinde zikredilen Yenice Köyü Köprüsü, bugün için Kemer Boğazı’nda göl altındadır. Köprü yol demektir; bu köprü, Kemer Boğazı’nda bir yol olduğuna ve göldeki coğrafî değişime işaret etmektedir.

3. 1501 tarihli bir belgede “Afşar kz., Maziye karyesi, Firigos Boğazı’nda gemi hâsılından 500 [akçe]” kaydı, Kemer Boğazı’ndaki ırmakta gemi çalıştığı, Maziye’nin Marsia ile ilgili olduğu, ünlü Firik kenti Kelene’nin [Kelainai] ve Marsyas suyunun Kemer Boğazı bölgesinde bulundukları gibi birçok tarihî olaya işaret etmektedir.

4. 1568 tarihli bir belgedeki “Yenice Derbendi” de, Kemer Boğazı’ndan geçen tarihî yola, Tzybritze Kleisoura [Sivrisi/ Yenicesivrisi] ve Taurokomos [Toros Geçidi] gibi birçok kavrama açıklık getirmektedir. Ben son iki belgeyi Prof. Behset Karaca’dan aldım. İlkay Atav ve danışmanı, aynı üniversitedeki Behset Beyden bîhaber olmalılar.

5. “Kiepert, Parlais'in adını Barla olarak koruduğunu tahmin ediyor. Kanaatime göre bu imkânsızdır. Barla dağlarla Gölün arasına sıkışmış öyle küçük bir köşedir ki bu noktanın hiçbir tarihte askeri bir kıymeti yoktur. Augustus'un tesis ettiği Roma Kolonileri askerî sebeplerle yerleştirilmiş ve askerî yollarla irtibatlı idi. Askeri bir yolun, Limnai'nin eğri büğrü dar sahillerinden dolaşmış olması memleketi görmüş olan bir kimse için kabul edilemeyecek derecede gülünç bir fikirdir. Antiocheia'dan Barla'ya gitmek için tek yol Gölün etrafından dolaşan gayet dolambaç bir yoldur; bazı noktalarda o kadar dardır ki su ile dağların arasında, ancak geçecek yer vardır. Bu kolonilerden maksat Pisidia ile İsauria'daki dağlıların zaptı raptı idi; hâlbuki Barla'ya yerleştirilen bir koloni, dünyadan ayrılmış ve tamamiyle faidesiz bir vaziyette kalmağa mahkûmdu” (Remsi, 1960: 435-436).

Remsi’yi [W. M. Ramsay] böyle özetledim. Bu tenkit karşısında Kiepert, Parlais’i Beyşehir Gölü’nün güneyine koydu. Aradan zaman geçti. Louis Robert, 1946’da Parlais’in Barla olduğunu ispat etti. Remsi’nin bu açıklaması, coğrafî değişimi, Barla ile Gelendost arasının kara olduğunu ve tarihî yolun Kemer Boğazı’ndan geçtiğini doğrulamıştır.

6. 1530’da Gelendos Barla nahiyesine; Barla, Afşar kazasına tâbidir [438 Nu. MVAD I]. Bunun anlamı nedir?

7. Eğirdir Gölü’nün eski sınırı, Barla-Hacılar [Gelendost] hattından geçmektedir (Aksu-Yiğit, 2019: 750-54).

1. Sonra Veliy’e gelir; burası el-Miskinin Gölü’dür; sonra Hutadi’l-Rakim’e gelinir; orası 200x200 zira ebadında çukur yerdir; ortasında bir göl vardır. Gölün etrafında ağaçlar, onun çevresinde dağın dibinde çadırlar ve meskenler vardır (İbn Hordazbih, 1889: 110; 2008: 95). el- Miskinin Gölü Beyşehir Gölü; “ortasındaki göl” ise Kıreli Gölü’dür.

2. Kıreli Gölü, Beyşehir Gölü’nün kuzeyinde ol kadar bir gadirdir [Erdoğru, 1988: 123; Kâtip Çelebi, 2010: 618] kaydı, Beyşehir Gölü’nün geçmişte Beyşehir ve Kıreli olmak üzere iki parça olduğunu göstermektedir.

3. Kôralis ve Trogitis göllerinden Kôralis, adı üzerinde Kıreli, Trogitis ise Beyşehir Gölüdür (Strabon, 2009: 65).

Sonuç olarak B1deki yedi, B2’deki üç madde Eğirdir ve Beyşehir gölleri ve dolayısıyla Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi işaret eder. Har.2-3-4-6-7’teki gibi bugünkü Eğirdir ve Beyşehir göllerinin, tarihteki göllerle hiçbir ilgisi yoktur. Aslında bu değişimi işaret eden daha onlarca tarihî metin var. Biz bunu zaman zaman makalelerimizde işledik. Har.5’te görüldüğü gibi sular yükselmiş; Eğirdir ile Hoyran ve Beyşehir ile Kıreli gölleri birleşmişlerdir.

Har.1. Bugünkü Eğirdir Gölü, gölün yağış havzası, Küçük Firikya.

Har.2. Yabancı Har. Eğirdir Gölü. ırmak ve gölün ayağı Aksu.

Har.3. Pîrî Reis. Eğirdir Gölü’ne kuzeyden dökülen ırmak, gölün ayağı Aksu.

Har.4.........

© Dikgazete.com