Ege kıyıları ve Ahhiyava krallığı
Har. 3: Değişen Coğrafya: MÖ 1400’lerdeki Arzava memleketleri ve Truva ile Ahhijava ve Akhalar [Deniz kavimleri].
Makalenin amacı, 28 Ocak habertire Gazetesinde çıkan “Ege kıyılarının Milattan 400 yıl öncesinde böyle olduğu iddia ediliyor: Yeşil bölümler denize dâhildi. Bornova ovası yoktu. Bergama’nın denize kıyısı vardı. Marmara Gölü dev gibiydi. Turgutlu su altındaydı. Nazilli ile Tire, bir adanın iki ucuydu. Efes deniz kıyısıydı” ile Ekrem Akurgal’a atfedilen “Daha Ahhiyava zamanında [İÖ 1800-1100] Batı Anadolu’da ticaret kolonileri kurmuş olan Hellenler, Hitit İmparatorluğu’nun çöküşünden ve Troia’nın tahribinden sonra Ege bölgesini tamamen, yâni Barı Anadolu kıyıları ile Lesbos, Chios, Samos, Rhodos ve Girit adalarını ele geçirmişlerdi” iddialarını tartışmaktır. İlk iddia bilim, mantık ve tarihî kaynak, ikincisi ise tarihî kaynak metinlere uymamaktadır. Zira Akurgal, yaklaşık 500 yıl önce Göller Bölgesi’nde vukû bulan coğrafî değişimi bilmemekteydi ve Küçük Firikya veya Firikya Epiktetus’ta olduğu gibi birçok hatalı görüşü vardı. Ayrıca her iki iddiadaki haritalar da yanlıştı.
Açar Kelimeler: Ege Kıyıları, Bergama, Efes, Deniz, Herodotos, Hititler, Hellenler, Ahhiyava, Ekrem Akurgal
Daha başta Akurgal’a ait denilen görüş ve harita, ilk iddiayı yalanlar. Mamafih Akurgal’a ait denilen haritadaki Arzava, Apasa [Efes], Assuva, Lukka [Lykia], Karia [Karkisa], Millavanda [Miletos], Ahhiyava gibi iddia da, yâni Anadolu’da Helen varlığı [MÖ 1250] gibi iddia da külliyen yanlıştır. Akurgal’ın, 1986’da 12 Türk, 10 yabancı bilim adamıyla yazdığı “Kuzeybatı Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası Üzerinde İncelemeler: 1- Strabon XII, 3-7; 2- Malagina am Sangarios” adlı makale ve makaledeki Küçük Firikya ile Malagina görüşleri de yanlıştı. Zira bu bilim adamlarının hiçbiri de Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi bilmiyorlardı. İşin doğrusu için bk. 2022, 2023a makaleler ve Har.3.
Har.1: 28 Ocak habertire gazetesinde çıkan haber.
Har.2: Ekrem Akurgal’a atfedilen yanlış iddiaları gösterir harita.
28 Ocak günü habertire gazetesinde çıkan haberde: “Ege kıyılarının Milattan 400 yıl öncesinde böyle olduğu iddia ediliyor: Yeşil bölümler denize dâhildi. Bornova ovası yoktu. Bergama’nın denize kıyısı vardı. Marmara Gölü dev gibiydi. Turgutlu su altındaydı. Nazilli ile Tire, bir adanın iki ucuydu. Efes deniz kıyısıydı” diyordu.
Bu iddiayı Y. Jeofizik Müh. bir tanıdığa da sordum. Kanaatimce bu iddianın gerçekle uzak yakın hiçbir ilgisinin olmadığını anlatmak için olsa gerek, şöyle bir ileti gönderdi: “İyi akşamlar Ramazan abi. Öğrencinin biri Hocam, Hz. İsa [AS]’nın(!) sopasıyla ortadan ayırdığı derenin adı neydi diye sorar. Bu soruya Hoca, Evlâdım bu sorunun neresini düzelteyim ki! Bahsettiğin Peygamberimiz Hz. İsa [AS] değil, Hz. Musa [AS]. Elindeki sopa değil asa ve ikiye ayırdığı ise, dere değil Kızıldeniz demiş”. Sorumda ısrar ettim: Hasan Bey, öyle de olsa Hoca, çocuğun sorusuna iyi bir cevap vermiş. “Evladım, Kızıldeniz diyebilirdi”. Ama Hoca, “Evlâdım, İsa değil Musa; sopa değil Asa; dere değil Kızıldeniz” diye doğru cevabı vermiş. Ben de sizden bir cevap bekliyorum. Bunun üzerine alttaki metin geldi:
“Söz konusu haritadaki alanların [Ege kıyıları, İzmir ve yakın çevresi] jeolojik birim ve yaşları MTA jeoloji haritalarında ayrıntıları ile verilmiştir. Bu alanlardaki en geç birimler "Kuvaterner" yaşlı birimlerdir. Kuvaterner yaklaşık son 2-2.6 milyon yıllık devire verilen........© Dikgazete.com
