Çatakoğlu, nâmı diğer Dizdār-yeri mezrası
R.1: Karye-i Akça-keçilü: Mezra-i Firigos ve Mezra-i Emirci/İmirce Ak.
Bu makalenin amacı, 1530 tarih, 438 Nu. MVAD I, Çatakoğlu veya Dizdār-yeri mezrası ile Miryokefalon kalesi arasındaki ilişkiyi tartışmaktır. Söz konusu mezra, Uluborlu kazasına tâbi Akça-keçilü [bugün Akkeçili] köyü hududu ve Kemer Boğazı’nda bulunmaktadır. Zira Çatakoğlu, Barla ve Çirişli dağları arasındaki Kemer Boğazı ve Miryokefalon adlı derin vadinin adıdır. Gerçi Miryokefalon kalesi, 1176 yılında bile yıkıktı, ancak burada Osmanlı zamanında Yenice Derbendi ile Kemer Boğazı veya Firigos Boğazı’ndaki ırmakta çalışan gemileri denetleyen bir karakol olmalıydı.
Açar Kelimeler: Çatakoğlu, Çatak, Dizdār-yeri, Dizdār, Miryokefalon, Kemer Boğazı, Firigos Boğazı, Kambur, Kemer.
Çatak, coğrafî anlamda iki dağ yamacının arasında oluşmuş derin dere yatağıdır. Türkçede iki yol, iki akarsu veya iki şeyin birleştiği yere, çatmak fiilinden çatak denir. Askerlikte tüfeklerin çatılmasına “tüfek çatmak” denir.
Dizdār, Farsçada "kale muhafızı", Osmanlı Devleti'nde kalelerin idaresinden sorumlu komutanlardı. Kalenin dış tehlikelere karşı korunması ve kale iç düzen dizdarın sorumluluğundaydı. Beylerbeyi, sancakbeyi ve kadıların dizdarları azletme yetkileri bulunuyordu. 1826'da bu pozisyon yerini kale komutanlıklarına bıraktı.
Kemer Boğazı Çirişli Dağı ile Barla Dağı’nı birbirlerinden ayırıyordu. Burada Menderes, Bathys Rhyax ve daha birçok adları olan derin bir ırmak ile bir köprü vardı. Menderes’in kaynakları buradaydı ve Miryokefalon, binlerce su-gözü, su-başı anlamına Menderes’in kaynaklarını ifade ediyordu. Ve “kayalardan ve dağ eteklerinden sanki on binlerce ağızdan fışkırır gibi akan ölçülemez miktardaki su çevreye yayılır; önce bir gölde biriktikten sonra derin bir yatak açarak ilerler ve buradan itibaren bir nehir olur” diye ifade edilmişti (Kinnamos, 2001: 52). Bu nehir, “yaz- kış, suyunun miktarı hiç değişmeden, aynı sükûnet ve tatlılıkla akardı. Seyri kısa idi; ağzına yakın bir noktadan müzlerin korusu denilen bir ağaçlıktan fışkırır, bir kavisten sonra hemen denize dökülürdü” gibi de tarif edilir (Ramsay, 1960: 123). Söz konusu göl Hoyran Gölü, deniz ise eski Eğirdir Gölü idi [bk. Pîrî Reis Har.1-3]. Bu ırmak Anna’da Euros [Oyro], Akropolites’te Ebros [Evro], Pahimeris’te “Boğaz’daki Asya ırmağı” kaydedilir. Zira ırmak, Avrupa ile Asya arasında sınırdı. Buna göre Kemer Boğazı bir çataktı ve Çatakoğlu veya Dizdār-yeri mezrası, Uluborlu kz., Akça-keçilü karyesi sınırı; Boğaz’daki köprü ise Afşar kz., Yenice Köyü sınırında gösterilmişti. Dizdār’ın muhafızı olduğu kale, o gün için canlılığını koruyan Eğirdir kalesi olmalıydı, ancak Kemer Boğazı’ndaki metruk bir kale ile bir dizdār arasında ne gibi bir bağ vardı; yoksa bir rastlantı mıydı?
1501 tarih ve 0994 Nu. TTD, s.93’te Afşar kazasına tâbi Maziye karyesinde Frikos [Firigos] Boğazı’nda gemi hâsılından 500 [akçe] kaydı, Kemer Boğazı’nın eski adının Firigos Boğazı olduğuna, Boğaz’daki ırmağa, ünlü Firik kenti Kelene’ye [Kelainai] işaret eder. Pîrî Reis [öl.1553] ve bir başka harita ırmağı göstermektedir [bk.Har.1-3].
Kemer Boğazı’nın Peçenek Boğazı, Kibotos, Zompos, Hellespontus, Firikya Hellespontia, Meltinis [Malatyalı, Battal Gâzî], Dardanelles, Taurokomos, Libotanion, Firigos, Kuwalia ve Ābrū Mesmâne........
© Dikgazete.com
