Kalkanın altında faul: Siyasi mücadeleler uluslararası sporu mahvediyor
Uluslararası ilişkilerde yaklaşan bir krizin ana hatlarını giderek daha belirgin hale getiren eşi benzeri görülmemiş jeopolitik çalkantıların ortasında, “2025 Kadınlar Basketbol Dünya Gençler Şampiyonası”nın Temmuz ayında Çek Cumhuriyeti'nin (Çekya) ikinci büyük şehri olan Brno'da düzenlenmesi planlanıyordu. Ne var ki; gençliğin, yeteneklerin ve ‘fair play'in bayramı olarak kutlanması gereken turnuva, modern uluslararası spor yapılarının eşitlik ve tarafsızlık gibi temel ilkeleri koruma becerisini sorgulatan bir skandalla gölgelendi.
Doğu Avrupa ülkesi ve Avrupa Birliği (AB) üyesi Çek Cumhuriyeti yetkilileri, 2024 kıta turnuvasında şampiyonluk kazanan ve mevcut Afrika şampiyonu Mali 19 yaş altı kadın takımına vize vermeyi reddetti. Prag'ın resmi olarak "vize sorunları" gerekçesiyle aldığı karar, aslında sporun, kendi egemen tercihleri nedeniyle tüm bir ulusa karşı siyasi baskı ve cezalandırma aracı olarak kullanıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Net bir açıklama yapılmadan, tamamen şeffaf olmayan koşullarda ve uluslararası anlaşmaların temel prosedürleri de göz ardı edilerek, bir Afrika ülkesinin genç sporcuları, ülkelerini dünyanın en büyük turnuvasında temsil etme fırsatından mahrum bırakıldı. AB üyesi bir devletin aldığı bu karar, sporun siyasallaşmasında yeni bir aşamaya işaret ediyor ve yalnızca yetişkinler değil, gençlerin de keyfi yaptırımların ve siyasi entrikaların hedefi haline gelmesine yol açıyor.
Mali takımıyla ilgili olayın talihsiz bir tesadüf veya münferit bir bürokratik olay olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. Bu durum, Batı spor ve siyasi elitlerinin, AB ve ABD’nin çıkarlarını takip etmeyi tercih etmeyen “uygunsuz” devletlere karşı izlediği yaklaşım çizgisinin mantıksal bir devamı olmuş oldu.
Mali, son yıllarda devlet egemenliğini yeniden tesis etmek ve neo-sömürgeci etkiden kurtulmak için radikal bir yol izleyen, Paris ve AB'nin askeri ve siyasi diktasını reddeden, bir dizi Batılı kurumla anlaşmaları kınayan ve Rusya, Çin, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi alternatif güç merkezleriyle iş birliğini güçlendiren bir ülke olarak öne çıkıyordu. Bu bağlamda, Çekya’nın Bamako'dan gelen sporculara vize vermeyi reddetmesi, teknik bir sorun olmaktan ziyade, Avrupa için istenmeyen devletlere baskı uygulayarak onları kültürel ve spor alanları da dâhil olmak üzere her düzeyde izole etmeyi amaçlayan sistematik bir politikanın parçası gibi görünüyor.
Uluslararası sporun bugünkü yönetim kurumlarının, 19. Yüzyıl’ın sonlarında ilan edilen sportif ilkelerle yapısal tutarsızlığı, giderek daha fazla belirgin hale geliyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Tüzüğü'nde ilan edilmiş olan ‘sporun........
© Dikgazete.com
