menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Netanyahu halkını kandırıyor; İsrail’in hesabı görülecek!

10 0
02.04.2025

The Jerusalem Post Gazetesinde yayınlanan, “Turkey’s military expansion in Syria: A new threat to Israel’s security/ Türkiye'nin Suriye'deki askeri genişlemesi: İsrail'in güvenliği için yeni bir tehdit” adlı makalede; Türkiye’nin Suriye’de hızlanan askeri operasyonel hareketliliğine yer verilmiş.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki Büyük Çamlıca Camii'nde bayram namazı sonrası yaptığı konuşmada; “Rabbim, siyonist İsrail’i kahru perişan eylesindemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, İslam Dünyasının kenetlenmesi çağrısında bulunarak;Hep birlikte iri olalım, diri olalım, kardeş olalım” sözleri ile konuşmasını tamamlamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri, makalenin özünü oluşturuyor. Doğrudan bir askeri çatışmanın kaçınılmaz olduğu vurgulanmış. Nihayetinde bir dua/ talep olsa da Türkiye’nin, Ahmet Şara liderliğindeki Suriye Devleti ile askeri iş birliği; İsrail’i bir hayli tedirgin ediyor.

Türk İnsansız Hava Araçları artık İsrail Hava Sahasını yakından takip edebiliyor. Türkiye, İsrail sınırlarına çoktan derinlemesine yerleşmiş durumda ve gönüllü olarak ayrılması pek olası değil.

Suriye Devriminin nihayete ermesi ile Esed Rejimi yıkılmış, İran Güçleri de Suriye’den çekilmişti. İsrail’e göre HAMAS’ın 7 Ekim Saldırısı; Esed Rejiminin yıkılışına giden kapıyı araladı. Sahada Güç Dengesi, Türkiye lehine değişti.

Ankara, İdlib’den Resulayn’a kadar yaklaşık sekiz bin kilometrelik alanı doğrudan kontrol ediyor. Dolayısı ile İsrail sınırının hemen dibindeki bölge dolaylı olarak Türkiye kontrolünde.

Türkiye ve Suriye iki müttefik devlet olarak ortak askeri tatbikatlara başlayacak. Suriye topraklarında kalıcı olarak Türk askerlerine ve gelişmiş hava savunma sistemlerine ev sahipliği yapmak için resmi bir savunma paktı üzerinde aktif olarak müzakere ediyor; bu hamle stratejik dengeyi kökten değiştirecek.

Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde, İsrail hava sahasını doğrudan tehdit edebilecek ve İsrail'in operasyonel özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayabilecek insansız hava aracı operasyonları başlatma kapasitesine sahip hava üsleri kurmaya hazırlandığını gösteriyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, her ikisi de yakın zamanda İsrail Hava Kuvvetleri tarafından hedef alınan, Suriye'nin merkezindeki Humus Valiliği'ndeki T-4 Hava Üssü ve Palmira Askeri Havaalanı'na ulaştığı biliniyor.

Üst düzey Türk savunma yetkililerine göre, Türkiye'nin DAEŞ'e yönelik saldırıları artırmayı ve İsrail'in Suriye'ye yönelik daha fazla saldırısını engellemeyi planlaması nedeniyle, S-400 ve Hisar-O yüzeyden havaya füze bataryaları, uzun menzilli saldırı insansız hava araçlarıyla birlikte üslere konuşlandırılacak.

İsrail Hükümeti tarafından kurulan Nagel Komitesi, Türkiye'nin Osmanlı dönemindeki nüfuzunu yeniden tesis etme hevesinin, İsrail ile gerginliği daha da tırmandırıp, çatışmaya yol açabileceği uyarısında bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgede giderek daha iddialı politikalar izlemesi ve analistlerin bu politikaları İsrail'in çıkarlarına aykırı olarak görmesi üzerine, Netanyahu; “Orta Doğu'da köklü değişikliklere tanık oluyoruz. İran, uzun zamandır bizim için en büyük tehditti, ancak arenaya yeni güçler giriyor ve beklenmedik durumlara hazırlıklı olmalıyız. Bu rapor bize İsrail'in geleceğini güvence altına almak için bir yol haritası sunuyor” demişti.

Türkiye, İran’dan ziyade İsrail için gerçek ve güçlü bir tehdit.

İsrail Savunma Kuvvetlerinden (İDF) üst düzey rütbeli bir subaya göre; Türkiye'nin gelişmiş insansız hava aracı yetenekleri ve elektronik harp gücü ile NATO standartlarındaki askeri eğitimi, İsrail'in ulusal güvenliği için kritik riskler taşıyor.

İsrail için bir diğer........

© Dikgazete.com