Çemenzâr Namazgahında Bayram
Çemenzâr Namazgahında yeni bir ders halkası kurulmuş; bir coşku, bir heyecan, bir muhabbet. Rüzgârın fısıldaması mı güvercinlerin kanat sesi mi yoksa hafızların kıraati mi? Bir ses cümbüşü var, kulağı tırmalamayan; inceden inceye. Gönle sürur sadra şifa veren.
İyi niyetli, insaf sahibi, temiz kalpli insanlar var burada. Tesbih daneleri gibi. İmamesi/ reis hangisi; uzaktan belli değil. Varınca fark ediliyor; nezaketi ve duruşundan.
Sade bir Bismillah ve Salavatı Şerife’den sonra ders başlıyor. Halkanın lideri gibi dersin konusu da ilginç. İlk derse kitabın sonundan başlanıyor; “ölüm!” Halbuki ölüm meselesi en son okunacak konu.
Dört Kapı Kırk Makam insana tahsis edilmiş. İnsan olmakta ölümlü olduğunu bilmeyi gerektiriyor. Alçak gönüllü, boynu büküksen yola devam edersin.
“Çemenzâr-ı dehrün sonu hep hazandır. Bu bezmin fena oldu berg ü nevali.”
Çemenzâr; yeşillik, çimenlik, çimenle........
© Dikgazete.com
