Trump, ABD’yi kendi yörüngesine çekecek!
MOSKOVA
Aslında yakın tarihe baktığımızda ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabet küresel boyuta taşınmış, ABD, NATO eliyle kendi müttefiklerini oluşturmuştu. Aslında bu ABD’nin kendi sınırlarının dışına çıkmak için büyük bir projeydi. Afrika, Orta Doğu, Pasifik, Avrupa…
Kısacası dünyanın hemen hemen her bölgesinde ABD’nin ayak seslerini duyuyorduk. Sovyetler Birliği ise kendi müttefiklerini katılımcıları üzerinden oluşturuyor, ideolojik katılım müttefiklik için şart oluyordu. Zaten Sovyetler Birliği’ni zayıflatan en büyük unsur da ideolojik katılım üzerine beklentilerdi. Kaldı ki Afganistan’ın kültürel olarak Sovyetler Birliği için çok uyumsuzdu ki zaten Sovyetler Birliği, Afganistan bataklığından çıkamadı.
Ancak Orta Doğu’ya baktığımızda özellikle Libya, Mısır, Suriye ve Irak gibi devletlerde ideolojiden bağımsız olarak Sovyetler Birliği ve devamında Rusya Federasyonu ile müttefiklik ilişkileri kuruldu. İran da bugün bunun devamı gibi görülüyor. Ancak bu kez merkezi hükümetlere karşı halk kışkırtmaları devreye girmiş ve Rusya’nın müttefiki olan her ülkede “Renkli devrimler” veya sözde “Özgürlük Hareketleri” diye uydurma akımlar başladı. Suriye Arap Devleti’ni yöneten Bass iktidarı da son olarak bu hareketlere boyun eğdi.
Burada Rusya’nın mağlubiyetinden söz etmek imkansız. Geçmişe bakarsak Irak’ta dahi Rusya’nın müttefikliğine özel önem gösteriliyor. Libya, Mısır veya İran’da da Rusya’nın müttefikliği hala büyük oranda önemseniyor ise burada Rusya’nın mağlubiyetinden bahsedemeyiz.
Rusya hemen hemen tüm bölgelerde denge unsuru olmak için var olmuş ve çıkarları doğrultusunda siyasi, askeri ve ekonomik adımlar atmıştır. Bu adımların tümü uluslararası hukuka uygun şekilde atılmıştı. Bu nedenle batılı ülkeler dahil olmak üzere Rusya’nın dünyanın tüm bölgelerdeki hareketlerine itiraz ettiğini duyamayız.
Ancak Rusya olmasaydı bu bölgelerde kırılganlık daha sert olacak belki de ABD’nin ayak bastığı her bölgede aşiretler, kabileler........
© Dikgazete.com
