Sadece Rusya değil tüm dünya ABD’nin ‘biyoterörizm’ tehdidi altında!
MOSKOVA
Aslında değişen dünyada toplumların hafızası, yoğun gündemi kaldıramıyor. Hemen hemen her gün batılıların oluşturduğu “yapay” gündemler ile insanlar meşgul ediliyor ve gerçek riskler, toplumlar tarafından gözardı edilebiliyor. Haliyle bunu batının popüler kültür dayatmasına bağlayabiliriz.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’nın doğusuna başlatma emri verdiği özel askeri operasyonların ardından batılıların özellikle de ABD’nin birçok “gizli” projesi açığa çıktı. Dönemin ABD Başkanı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın idaresinde Ukrayna topraklarında biyolojik laboratuvarların olduğu anlaşıldı. Rus ordusunun çatışmalar sırasında tespit ettiği laboratuvarda Doğu Avrupa ve Karadeniz ülkelerini tehdit eden virüslerin üretildiği anlaşılmıştı.
Elbette Rus tarafı elindeki somut delilleri Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgili organlarına sunmuş ancak batılıların hegemonyasındaki BM’de bu deliller dikkate alınmamıştı. Rusya hala delilleri elinde tutuyor ve diplomatik girişimlerle bu tehlikeli laboratuvarların ifşası konusunda çalışmalarını sürdürüyor.
Çünkü; Rusya, batılılarla ne nükleer ne de biyolojik bir savaşa girmek istemiyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de dediği gibi; bu, dünyanın yok oluşudur. Haliyle Rusya’nın gösterdiği hassasiyet, batılı ülkeler tarafından da gösterilmeli. Ancak ABD ve diğer batılı ülkeler, savaş programlarından asla vazgeçmiyor. NATO, Rusya ve Çin’i tehdit etmeye devam ediyor, stratejik silahlarla bu ülkeler (güçler) tehdit edilmeye devam ediliyor ve biyoterör tehdidi sadece Rusya’yı değil tüm dünya ülkelerini tehdit etmeye devam ediyor.
Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşmiş Milletler (BM), Kuzey Atlantik İttifakı Örgütü (NATO) ve Biyolojik Silahlar Konvansiyonu gibi kuruluşlara göre 43 mikroorganizma (15 bakteri, 24 virüs, 2 mantar ve 2 parazit) biyolojik silah olarak geliştirilme ve kullanılma potansiyeline sahip.
Biyoterör nedir?
Biyoterörün tarihine baktığımızda Japonya, 1942 ile 1945 arasında biyolojik laboratuvarlar oluşturdu. Almanya, İkinci Dünya Savaşı sırasında bu laboratuvarlarda çalışmalar yaptı. Sovyetler Birliği, 1920 ile 1992 yılları arasında laboratuvarlarda çalışma yaptı. 1992 yılında rejim değişikliği nedeniyle laboratuvarların faaliyetleri sonlandırıldı. ABD 1943 yılında saldırı amaçlı biyolojik silah programını Camp Detrick Maryland'deki merkezde başlattı. Eylül 2001 tarihinde ABD’deki terörist saldırıdan sonra tüm dünyada dikkatler biyolojik savaş ajanlarına ve biyoterörizm üzerine yoğunlaşıldı. Elbette bunu yapan tam olarak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d