İran-İsrail savaşı… İran’ın geleceğine dönük Türk Milletinin teklifi ne olmalıdır? Medeniyet coğrafyamızda neler oluyor?
Ön kabullerimiz şunlar olmalı…
Haçlı Seferleri devam ediyor. Seferlerin öncülüğünü Vatikan’dan çok Anglo-Sakson (İngiltere-ABD) çekiyor. Küresel anlamda da evanjelikler sapıklıkla ve hırsları ile Küresel Çeteyi yönlendiriyorlar.
Birinci Dünya Savaşı, coğrafyamızda genişleyerek devam ediyor.
Türkiye ve İran Devletlerinin demografik (nüfus) yapıları birbirine benziyor. Türkler çoğunlukta, halkının tamamına yakını Müslüman. Her iki ülkede de Kürtler kışkırtılıyor.
İsrail, bağrımıza İngiltere tarafından sokulmuş bir hançerdir. Şu anda İsrail-ABD, İngiltere ve Fransa adına savaşmaktadır. Yani Birinci Dünya Savaşı’ndaki düşmanlarımızın vekilidir.
Bölgemizde asıl düşman İngiltere ABD Fransa’dır. Almanya, Rusya ve Çin de dost değildir.
Batı’da İngiltere ABD Fransa, Almanya, Doğu’da Rusya ve Çin kendi toprakları dışında savaşmayı seçmektedirler. Maalesef Ortadoğu, Hindistan, Pakistan, Afganistan, İran, Türkiye, Türk Cumhuriyetleri, Moğolistan, Uzakdoğu coğrafyaları buna çok uygun.
İran rejimi sürgün hükümeti Ayetullah Humeyni tarafından Fransa’da kuruldu. İran’a Fransa Devlet Uçağı ile getirildi. Kıldırdığı ilk Cuma namazında ön safta ABD ve İngiltere Büyükelçileri ve Yahudi Hahambaşı vardı. İlk beyanatı da “Siyonizmi yok edeceğiz.” olmuştu. Fakat tam tersi İsrail’i güçlendirmek için tüm sebepleri İran oluşturdu, Yemen, Lübnan saldırıları dahil, Suriye’deki iç savaş dahil. Şiî Hilâli de Batı’nın tezgâhı. Aynı şekilde Sünnî-Şiî ayrışması derinleştirildi. Osmanlı Şiası bizim de uyumamız sonucu adeta İngiliz operasyonu Fars Şiası’nın kucağına itildi.
İran, 1100 yıl aralıksız Türk Devletleri tarafından........
© Dikgazete.com
