Masama önce itfaiyeci Can, sonra Beşiktaş geldi
Evet yahu, hayat bazen de kolay olsun. Marmaray’dan Atalar istasyonunda indim, üç dakika sonra masadaydım. Mis… İstediğim kadar yer-içer, treni de üç dakika kala yakalarım…
Listemde olup da Marmaray hattında yer alan meyhaneler daha bir cazip geliyor bana. Yol gözümde büyümüyor. Ayrılık Çeşmesi’nden sonra, yer üstünde yolculuk da cabası.
Kartal civarındaki meyhaneler ne zamandır aklımdaydı. Kimi merkezde, kimi yakınlarında.
İlk hedefim İstasyon 216. Tam benlik olduğu sarı tabelasından belli. Mavi tabelaya karşı da boş değilim.
Cem bey (Yalçınkaya) tavsiye etmişti burayı. İstanbul’da yaşarken kendisi de gelirmiş. Aslında doktor ama mesleğine küstürülenlerden. O da tası tarağı toplamış, hem mesleği hem İstanbul’u terk etmiş. Şimdi Ayvalık’ta yaşıyor.
Kendisiyle yüz yüze tanışmadım, ama alışverişimiz var. Bizim dükkânların baş sarfiyatlarından biri zeytinyağı. Hassasız o konuda. Cem bey de zeytinyağı tedarikçilerimizden biri. Bu vesileyle birbirimizi bulup, telefonda tanışmıştık. Ayvalık ve Gökçeada’da, ilaçsız yetiştirilen sebze ve meyvelerden, hilesiz hurdasız ürünler hazırlıyor. Kuru dolmalıklar, sirkeler, pekmezler, meyve kuruları, tahin, tarhana, zahter… Ürün gamı geniş. Bu kadar anlatmışken bari nasıl ulaşılacağını da söyleyeyim. Web sayfası yapım aşamasında, Facebook ya da 0541 635 69 35 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Reklam yapmadığımı, işini namusuyla yapana referans olduğumu söylememe gerek var mı?
Erkenden oturdum erken kalkabilmek için. Daha bu saatte altı masa doluydu zaten, kimisi öğlen rakısıyla başlamış anlaşılan.
Ön cephesi Uğurlu Sokak’a, uzun yan cephesi Sarıçiçek Sokak’a bakan mekân, ferah ve havadar. Dışarıda sağlı sollu birer masa, içeride sol tarafta pencere kenarlarında altışar kişilik altı masa var. Masaların bitiminde de büyükçe bir bar. Barın karşısı mutfak ve kadın-erkek ayrı tuvaletler. Bizimkinde bir pisuvar ve alafranga kabin var, temizlik sorunu yok.
Ben girişin sağındaki duvar dibine sıralanmış üç sıra dörtlü masanın ilkine oturdum; sırtım sokağa dönük, yüzüm salona. Herkesle pek ilgili garson, bana da aynı ilgiyle davrandı. 35’lik rica ettim, marka sordu. Her marka rakı varmış, ben yine klasikçi. Ortaklardan birinin içki dükkânı varmış hemen şuracıkta.
Meze seçmek için dolabın başına geçtim, bir başka beyefendi ilgilendi, ortaklardan biriymiş.
Dolap pırıl pırıl, 15 çeşit meze var. Arkası açık mutfak, orası da tertemiz. Yarımşar porsiyon olur mu? Hay hay.........
© Diken
