menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sevimay: “Edebi Metinlerin Türünden Çok Ne Söylediği Daha Önemli.”

12 4
27.04.2025

Yeni kitabınız “Bata Çıka” geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Hayırlı olsun, okuru bol olsun. Kitabınız novella türüne dâhil edilebilir mi? Neler söylersiniz?

Edebi metinlerin türünden çok ne söylediğinin önemli olduğunu düşünürüm. O nedenle dileyen dilediği türe dahil edebilir. Ama bence Bata Çıka roman bütünlüğü olan bir eser. O yönde görmek daha doğru olur.

“Bata Çıka” önemli, üzerinde çok tartışılan devlet kurumunu konu ediniyor. Devleti sınırlı bir mekânda, bir yük gemisinde tartıştırıyorsunuz. Mekân olarak bir gemiyi seçme nedeniniz hakkında neler söylersiniz? Neden devleti gemide tartıştırıyorsunuz?

Gemi hem bağımsız alan oluşuyla hem de idare edilme şekliyle devlet veya toplum fikrini işlemeye çok uygun bir mekân. Ve zaten edebiyat ve sanat tarihinde bu yönüyle defalarca kullanılmıştır.

Ama benim için belki de gemiden daha önemlisi geminin üzerinde yüzdüğü deniz. Yüzeyini gördüğümüz ama derinlerine vakıf olamadığımız şekliyle toplumsal bellek ile çok benzeşiyor. İnsanlık tarihinin de uzun soluklu bir devlet geleneği var ama biz ancak bugününü tartışıyoruz. Bu nedenle deniz ve gemi, tartışmaya açmak istediğim devlet-vatandaş ilişkisini işlemek açısından çok elverişliydi.

Romanın iki kahramanı gemi kaptanı ve çarkçıbaşı zıt kişilikler. Düşünceleri ve davranışları çok farklı. Biri devletin devam etmesi taraftarı biri çeşitli bahanelerle devlet yıkılabilir diyor. Sonradan gemiye dahil olan zengin adam paradan başka hiçbir değer tanımıyor. Bu karakterleri seçme niyetiniz neydi? Karakterlerinizi açar mısınız biraz? Fuat Sevimay devletin ortadan kalkması ya da yaşaması noktasında ne düşünüyor?

Yakın tarihin egemen emperyalizmi, tüm dünyaya, demokrasi bir işe yaramıyor mu acaba, devlet olmasa da olur mu gibi, küreselleşmeye ve sömürüye hizmet edecek fikirler pompalıyor. Ne yazık ki modern çağın tüketim toplumu da bu kof fikirleri satın almaya çok teşne.

Oysa devlet ve onun içindeki eşitlikçi, güçler ayrılığını gözeten demokrasi, insanlığın tarihte bu boyutuyla ulaştığı en üst mertebe. Buradan asla geri adım atmamak, ödün vermemek gerek. Aksi takdirde gemiye sonradan gelen küresel sermaye kazanır. Kaldı ki gemi yani toplum fikri ortadan kalkarsa onun da bir şey kazanıp kazanmayacağı kuşkulu.

Öte yanda iyi niyetli ama yöntemleri eskimiş Kaptan ile özgürlükçü ama zemini zayıf Çarkçıbaşı oturup sağlıklı iletişim kurabilseler en güzeli. Mümkün mü bilmiyorum. Cevabını romana bırakalım.

Denizcilikle, denizcilik kavramlarıyla, gemicilikle,........

© dibace.net