Mustafa Aslan Ya Da Kahtalı Mıçe…
Mustafa Aslan… Hepimizin bildiği adıyla Kahtalı Mıçı ya da Kahtalı Mıçe de ömür yolculuğunu tamamladı. Doğmakla ölmek arasında yürünen bir yolculuk… Çırılçıplak başlanan ve beyaz bir kefene sarılarak bitirilen… Her doğan canlı ölüme doğru yürür; her adımıyla biraz daha yaklaşır ölüme. Modern zamanlarda bilimin, tekniğin, teknolojinin marifetiyle ölüm ortadan kaldırılmaya çalışılsa da hepimiz öleceğiz, ölmekteyiz… En önemlisi, en değerlisi geriye hoş bir sada bırakabilmek… Mümkünse incinmemek ve incitmemek… Göçüp gittikten sonra insanlar sizi hatırladığında kahırla, öfkeyle hatırlanmamak… Gönül kırmamak… Ah ile anılmamak… Ah almamak… Kahtalı Mıçe işte bu güzel insanlardandı. Bir güzel insan… Hatırladığımızda saflığı, iyi niyeti, adamlığı akla getiriyor Onun sureti. Hesapsız, yapmacıksız, içten, içeriden. Samimi. Her daim…
Bugün hepimizin aradığı en büyük hasletlerden biri samimiyet, hesapsızlık, politik davranmamak. Onun ölümüyle birlikte samimiyet kalesinden bir burç daha eksildi. Bütün acılarımıza, ıstıraplarımıza rağmen gülen yüzümüzdü O. Güldüren… Asık suratlı bir coğrafyada yaşıyoruz. Kasıntıyı, asık suratı ciddiyet olarak algılayan bir mantalite var bu topraklarda. Kahtalı Mıçe doğallığıyla, içtenliğiyle, esprileriyle asık suratları biraz da olsa tebessüm ettirebiliyordu. Bakmayın bu kadar tebessüm ettirdiğine, nüktedan kişiliğine… O da bu coğrafyadaki güzel insanların hepsi gibi acılar çekti. Söylediği türkülerden dolayı 12 Eylül’ün ceberrut ikliminden O da payını aldı. İşinden, aşından oldu. Gözaltılar, mahpuslar…
Doğum tarihi 1953 olarak biliniyor. Ama kendi deyişiyle 1951 Adıyaman Kahta doğumlu Mıçe. Kendisi doğum tarihi için 1953 değil 1951 diyor. Kahtalı denmesi memleketinden dolayı. Mıçe ise Mustafa’nın kısaltılmışı. Mıçe ölümünden kısa süre önce kendisiyle yapılan söyleşide aile büyüklerinin İran’dan göç ettiklerini söylüyor. Kökenleri İran… Şaha........
© dibace.net
