İLİM VE EDEP
İnsanlık tarihinin en ibretlik hadiselerinden biri, şeytan ile Âdem kıssasıdır. Şeytanın cennetten kovuluşu, çoğu kimsenin sandığı gibi bilgisizliğinden değildir. O, meleklerden daha çok ibadet etmiş, gökyüzünün katmanlarını dolaşmış, hatta meleklerin hocası olacak kadar ilim sahibi görülmüştü. Ancak onda edepyoktu. Edepsizlik, onu cennetten koparan en büyük çöplüktür. Çünkü edep; ilmin ziyneti, ibadetin ruhu, insanlığın da en görünür hâlidir. Edep olmayan yerde ilim parçalanır, bilgi kibire dönüşür, ibadet ise sadece şekilden ibaret kalır. Bu sebeple âlimlerin ifadesiyle, “İlim bir cevherse, onu parlatan cilâ edebtir.”
Bugünün insanı her şeyden çok bilgiye sarılıyor, her duyduğunu öğreniyor, teknolojiyle her an yeni bir veriyle karşılaşıyor. Fakat aynı insan, bildiği kadar edebi taşımayınca; bilgi yüke, yük de kişiye ağırlığa dönüşüyor. Çünkü insanı yükselten bilgi değil, bilgiyi nerede ve nasıl kullandığıdır. Modern hayatın içinde ilmi arttığı hâlde edebi azalan bir toplum, kalabalıklar içinde yalnızlaşmış, fakat gönüller içinde küçülmüştür.
İyi insan olmak, iyi Müslüman olmanın doğal sonucudur. Zira İslâm, imanı sadece ibadetin sayısıyla ya da ritüelin görüntüsüyle ölçmez. Bazen bir tebessüm, bir merhamet, bir gönül alma; uzun ibadet gecelerinden daha kıymetli olabilir. Çünkü ibadet, kulun Rabbiyle olan bağını gösterirken, ahlâk ve edep; kulun insanlarla olan imtihanının........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein