menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Samsun'a yaklaşan tehlike

8 0
07.08.2025

Bir ülkenin ciğerleri yanarken çıkan duman sadece gökyüzünü değil, insanın içini de kaplamalı. Son günlerde Türkiye'nin dört bir yanından gelen orman yangını haberleri, sadece ormanları değil, vicdanlarımızı da kül ediyor.
İzmir'de tahliyeler başladı, Bilecik'te alevler köy kapılarına dayandı, Adana, Sakarya, Mersin ve daha nice şehirde rüzgârla yarışan alevler, kontrol edilmesi güç bir öfkeye dönüştü. Bu yangınlar, sadece ağaçları değil; evleri, hayvanları, tarımı, tarihi ve en önemlisi insanların sabrını yakıyor.
Ama her yangının ortasında bir soru var: Bu felaketi ne kadar biz çıkarıyoruz? Ne kadarına sessiz kalarak ortak oluyoruz?
Yangın çıkmadan önce durdurmak gerek
Yangın söndürme uçakları, helikopterler, itfaiyeciler... Evet, bunların hepsi bir yangın çıktığında devreye girmeli. Ama asıl mesele, o yangını hiç çıkmadan engellemekte.
Orman kenarında bırakılan bir cam şişe, yoldan atılan bir sigara izmariti, piknik sonrası söndürülmemiş bir ateş... Hepsi birer kıvılcım, ama aynı........

© Denge