Savaş, çocuk, oyun
Bir savaşta en çok kime yanmalı? Ana kuzusu askerlere mi, çaresiz kalan kadınlara mı, ne olduğunu anlayamayan çocuklara mı, savaştan kaçanlara mı, kaçmayıp evinde kalanlara mı? Bu konuda karar vermek çok zordur, çünkü savaş hangi açıdan bakarsanız bakın insanlık dışı bir şeydir. İnsanların icat ettiği, bazılarının çok para kazandığı savaş, içinde kalan herkes için acıdır fakat galiba en çok çocuklar için başa çıkılmaz bir şeydir. Barış ortamlarında yaşamın kurallarını öğrenmeye çalışan çocuklar kuralsız bir savaşta çok sıkıntı çekerler.
Bu yazıyı Francis Alys’in “Ricochets” isimli kitapçığını okuduktan sonra yazdım. Özellikle bu kitapçıktaki “haram futbol” oyunundan çok etkilendim. Yazar dünyanın pek çok ülkesinde sokakta oynanan çocuk oyunlarını videoya almış, bu videolardan oluşan kitapçıkla aynı isimli bir de sergisi var.
Alys’in video sergisindeki çocuk oyunlarından birisi “Haram Futbol” adını taşımaktadır. Futbol oynayan çocukları gösteren bu videoyu izlediğiniz zaman yarım dakika kadar oyunda bir top olduğunu zannediyorsunuz. Az sonra top olmadığını, çocukların top varmış gibi hareketler yaptıklarını anlıyorsunuz. Çünkü bu Ortadoğu ülkesinde haram olduğu gerekçesiyle futbol yasaklanmıştır, çocuklar ortada top olmadan mış gibi bir futbol oynamaktadırlar.
“Haram futbol” videosunun görüntüleri muhteşemdir, ileri yaştaki çocuklar var olmayan toplarla şut çekmektedirler, topa kafayla vurmakta, gerektiğinde taç atmaktadırlar. Maç öncesinde ve sonrasında iki takımın oyuncuları birbirlerine tek tek sarılarak dost olduklarını göstermektedirler. Bombalarla delik deşik olmuş sokakta üst üste koydukları taşlar kale direği sayılmaktadır. Sahada her şey vardır; oyun vardır, mücadele azmi, heyecan vardır, dostluk vardır, hakem bile vardır, sadece top yoktur çünkü futbol haramdır, yasaklanmıştır. Yazarken bile gözlerim yaşarıyor.
“Haram Futbol” videosunda top dışında her şeyin bulunduğunu belirttim, bu videoda........
© Cumhuriyet
visit website