menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sevim Belli’yi uğurlarken...

52 11
01.03.2025

Türk solunun 1950’li yıllardaki yargılamalarında öne çıkmış olanlar arasında, Sevim-Mihri Belli ailesi de vardı. 25 Şubat tarihli Cumhuriyet’in 6. sayfasında verilen haberle Sevim Belli’nin 100 yaşında yaşamını yitirdiği duyuruluyordu. İstanbul Tabip Odası’nın üyesi Sevim Belli’nin yakın dostları, ailesine baş sağlığı dileği öne çıkmıştı. Yakın tarihlerde sağlığının iyi olmadığını biliyordum. Ayrıca geçmiş yaşamı, yaşadığı zorlukları bilenler için, uzun ömrünü, kuşkusuz doktor olarak bilincine, direncine de borçlu olması sürpriz değildi.

Yine de açıklamaya takılmış, kimi tanıklık edebildiğim gerçekleri sizlerle de paylaşmam gerektiğini düşünmüştüm. Burukluğum kuşkusuz doktor olabilmiş bir kişinin, yaşadıkları, siyasal yasaklar yüzünden ülkesinde doktorluk yapamadığı gerçeğini bilmekten geliyordu.

Sevim Belli ile pandemi döneminde, biz yaşlardakilerin sokağa çıkma yasağının olduğu süreçte Cumhuriyet arşivinde kalabalık bir grubun tanıklığında söyleşi yapmayı seçmiştim. Ağzından çıkacak her sözcüğün bizim için tarihsel kayıt olma değeri vardı. Küçük oğlu Emre Belli araçla getirmişti. Doğrusu önce bizim 68’lilerden Nigar Sancak, örgütçülüğünde........

© Cumhuriyet