menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Karanlıkta boy veren, karanlıkta kalır...

47 1
21.08.2025

Yakın geçmişte Atatürk’e sözle saldıran, baltayla anıtlarını kırmaya kalkışanlara... Basının büyük bölümü, hatta siyasetçiler, güvenlikten sorumlu olanlar “meczup” deyip geçtiler. Bu kişilerin hangisi ceza aldı, hangisi yan kapıdan salındı? Saldırı(lar) bireysel mi, örgütsel mi? Siyasetin suskunluğu... Bu suskunlukla beslenen basının olay oluşumları kulak ardı etmesi... Bitmiyor.

Sözlüklere bakıp “meczup”a Tanrı aşkıyla aklını yitirmiş, “deli, sapık” demek yeter mi? Atatürk’e, anıtlarına, devrimlere, cumhuriyete saldıranlara “meczup” demek, ilk temizlik... Şu ya da bu nedenle kafayı yiyen(ler)i, Atatürk’e, devrimlere saldıranı sapık yerine koyduğumuzda... Delidir, ne yapsa yeridir diyenleri haklı bulduğumuzda, onu toplumun gözünde aklama yolunu açıyorsak... Tehlike büyük; çünkü eğitim düzeyi, yaşananları kendi aklı, yurttaşlık bilinciyle anlama algılama yetisi köreltilenler... Deli ya da mazlum yaratma eğilimindedir, “meczup”ları çabuk unutabilirler. Bugüne dek Atatürk’e, anıtlarına, devrimlere, cumhuriyete saldıranlar, onları kollayanlar kim?

İlginçtir... “Meczup”lar nedense hep belli bir kesimden fışkırıyor. Hak aramak için sokaklara dökülen işçiyi,........

© Cumhuriyet