Bir ezgili yürek: Ruhi Su
Emeğin, güzelliğin, sevginin, sevdanın duyarlılıkları olan türkülerin dünden yarına, geçmişten geleceğe taşınması bilinciyle kendini var eden bir insan, sanatçı, aydın, direnç simgesiydi Ruhi Su (1912-20 Eylül 1985).
Bağnazlıkla dolu, özgürlük düşmanı bir düzenin yüzlerce yıl baskı altına aldığı, susturmaya, korkutmaya çalıştığı, ezdiği, idam ettiği halkın, türküyle aktardığı derdinin, özleminin, acısının, coşkusunun, korkusunun, hüznünün, sevincinin 20. yüzyıldaki öncü sözcüsüydü.
“Türkü söylemek benim için bir aşk halidir” diyen adanmış yaşamıyla çağı çağa aktardı, sevdayı sevdaya bağladı sazıyla, sözüyle, özüyle, yüreğiyle.
Dünden bin bir sıkıntıyla gelen türküleri çağdaşlaştırarak bugüne taşıdı ve halk müziğimizin başöğretmeni oldu.
Tarihin küllerinin altına terk edilen Yunus Emre, Köroğlu, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Dadaloğlu’nu aynasına aldı.
“Tanıyın bunları” dedi, “Bunlar ustalarımız bizim, dünümüz, direnişimiz, değerlerimiz. Bakın neler söylemişler” dedi, söyledi, öğretti, sevdirdi.
Tuttu aynasını emeği, kardeşliği, barışı, sevgiyi, özgürlüğü öğrenmeye başlayan ve bunların ülkemiz topraklarında da yeşermesi........
© Cumhuriyet
visit website