‘Gayrık yeter’
Bir toplumun dili, eğitimi, sağlığı, tarımı, bilimi, adaleti, ekonomisi nasıl bir gelecek isteniyorsa ona göre biçimlendirilir.
Tüm bunlarla ilgili politikalar ve garantili “yap-işlet-devret”ler, faizler, amansız vergiler, açık bütçeler, madencilik, göçmenler, halkın ve ülkenin yoksullaştırılması, diyanetin, tarikatların zenginleştirilmesi, istenen gelecek böyle olduğu içindir.
2017’deki anayasa oylamasından önce yazmışım:
“16 Nisan’daki halk oylaması, 1923’ten beri kursağındaki projesini gerçekleştirmek için saldıran emperyalizmin en tehlikeli adımı.
O günden bugüne senin aklını çelmek isteyenler hep vardı ama bu dönemin işbirlikçileri yaman.
Nâzım Hikmet’i bilirsin, destanını yazmıştı senin.
Sarışın kurdun insanın insana kul olmadığı bir arayışın önderi olduğunu, senin padişahın kulu değil memleketinin yurttaşı olman için çabaladığını anlatmıştı.
Yıllar boyu seni düşman ettiler Nâzım Hikmet’e.
Oysa o, insanlar ‘bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine’ yaşasın istiyordu.
Ecdat masallarıyla şimdi seni insan olmaktan çıkarıp kul etmeye çalışıyorlar yeniden.
Seni bilgisiz bırakmaları, sadakaya muhtaç kılmaları işte bunun içindir.
Kralların kulu olmanın insana yakışmadığını öğrenmedin mi........© Cumhuriyet
visit website